Ezanı Duyan Kediler Camiye Koşuyor!

Kırşehir'deki bir camide görev yapan imam kedilerle özel bir bağ kurmuş.

Dinekbağı Mahallesi Suludere Camisi imam hatibi Alparslan Ercan, her gün çarşıya giderek sokak kedileri için esnaftan tavuk parçaları topluyor. İkindi vakti Ercan'ın elleriyle beslediği kediler, alıştıkları imamı sesinden, görüntüsünden hatta arabasının çıkardığı sesten dahi tanıyarak cami önünde toplanıyor.

Bazen sayıları 40'u bulan kedileri elleriyle besleyen Ercan'ın bu davranışından çok etkilenen cami cemaati de ona bu örnek davranışında destek veriyor. Suludere Camisi'nde 5 yıldır görev yapan Ercan, göreve başladığında tek katlı bahçeli evlerin bulunduğu mahallede kedilerin çokluğunun dikkatini çektiğini söyledi.

Bahçelerin kediler için ideal bir barınma ortamı olduğuna işaret eden Ercan, dini değerleri, içinde bulunduğu medeniyet ve yetiştiği kültür itibarıyla hayvanlara da en az insanlar kadar sevgi beslediğini anlattı. Kış şartlarında kedilerin beslenmelerini dert edinmesiyle bu hizmete başladığını ve 5 yıldır aksatmadan kedilere yemek getirdiğini dile getiren Ercan, şöyle konuştu: "Mahallemiz müstakil bahçeli evlerden müteşekkil olduğu için hayvanlar için ideal bir barınma ortamı sağlıyor ama sayıları biraz fazla olduğu için bu kış ortamında yiyecek bulmakta zorluk çekiyorlar. Biz de burada hayvanlara yiyecek desteği vermek istedik. Kasaplardan kilosu 1-2 liradan tavuk parçaları alıyorum. Bu bana ayda yaklaşık 50 liralık bir maliyet getiriyor ama hayvanlar için de hayatta kalmak gibi büyük bir getirisi var. Çok büyük bir meblağ değil ama bu vesileyle hayvanların kışı rahatlıkla atlatmasını sağladık."

Günde bir veya ihtiyaç halinde iki defa kedilere yiyecek getirdiğini aktaran Ercan, cami çevresinde 30'a yakın kedi bulunduğunu, kış aylarında sayılarının 40'a kadar çıktığını, karınları acıkan kedilerin caminin etrafında toplandığını vurguladı.

Mahalledeki kedilerle arasında ayrı manevi bağ oluştuğuna işaret eden Ercan, şunları kaydetti:"Kediler kendilerine bakım yapanı biliyorlar. Ezan okunmaya başlayınca beni uzaktan görünce toplanmaya başlıyorlar hatta arabamın sesinden bile biliyorlar. Hemen caminin önüne geliyorlar. Caminin karşısında lojman var, bazen oraya toplanıyorlar. Beni karşıdan gördüklerinde hareketlenmeye başlıyorlar. Tayinim çıkarsa kedi seven bir imamın gelmesi için dua edeceğim çünkü sokak hayvanlarını barındırmak, beslemek kültür ve medeniyetimizin gereği, dinimizin emri. Medeniyet böyle bir şey."

Kaynak: yeniakit

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.