Ey Kulum Ben Seninleydim Sen Kiminleydin?

İbadet Hayatımız

Allah Teâlâ kısaca şunu soracak: «Ey kulum! Ben seninleydim, sana şah damarından daha yakındım; fakat sen kiminleydin?!.»” Peki bizim cevabomız ne olacak?

Bir vâiz, kürsüde âhiret ahvâlini anlatmaktaydı. Cemaatin arasında Şeyh Şiblî Hazretleri de vardı. Vâiz efendi, Cenâb-ı Hakk’ın âhirette soracağı suallerden bahsederek;

“–İlmini nerede kullandın, sorulacak! Malını-mülkünü nereden kazanıp nereye harcadın, sorulacak! Ömrünü nasıl geçirdin, sorulacak! İbâdetlerin ne durumda, sorulacak! Harama-helâle dikkat ettin mi, sorulacak!..”

Bunların ardından; “Şunlar şunlar da sorulacak!..” diye, hepsi de son derece mühim olan pek çok husus saydı. Fakat bu kadar tafsîlâtlı îzâha rağmen, meselenin özüne dikkat çekilmemesi üzerine, Şiblî Hazretleri yumuşak bir üslûpla vâize seslendi:

“–Ey vâiz efendi! Suallerin en mühimlerinden birini unuttun! Allah Teâlâ kısaca şunu soracak:

«Ey kulum! Ben seninleydim, sana şahdamarından daha yakındım; fakat sen kiminleydin?!.»”

Cenâb-ı Hak bize yakınlığını muhtelif âyetlerde beyan buyurmuştur:

“…Nerede olsanız, O sizinle beraberdir…” (el-Hadîd, 4)

“Biz ona şahdamarından daha yakınız.” (Kāf, 16)

Cenâb-ı Hak; âyet-i kerîmede, bize yakınlığını ve O’na bizim yaklaşmamızın yolunu şöyle bildirmektedir:

(Ey Habîbim!) Kullarım Sana Ben’i sorduğunda (Sen kullarıma söyle:)

  • Ben çok yakınım.
  • Bana duâ ettikleri vakit, duâ edenin dileğine karşılık veririm.

O hâlde (kullarım da) Ben’im davetime uysunlar (Kitap ve Sünnet’in muhtevâsı içinde hayatlarını devam ettirsinler) ve Bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar.” (el-Bakara, 186)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2019 Ay: Haziran, Sayı: 172