Ev İşi Yaparken Dikkat Etmeniz Gerekenler

Ev işi sırasında yapılan hatalar, kas iskelet sisteminde kimi zaman telafisi oldukça zor rahatsızlıklara yol açtığı için dikkat edilmesi gereken şeyler var. İşte onlardan bazıları...

Uzmanlar, ev işleri sırasında yaşanacak uzun süreli duruş bozukluğu ve dengeleme sorunlarının; omuz, kol, kalça, el bileği parmaklar, sırt, bel, kalça, diz ve ayak sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre, basit önlemler alınarak bu sorunların önüne geçmek mümkün.

Ev işleri sırasında yapılan hatalar, kas iskelet sisteminde kimi zaman telafisi oldukça zor rahatsızlıklara yol açıyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldız Erdoğanoğlu, ev işi yaparken alınacak basit önlemler ile kas iskelet sistemindeki yaralanmaların engellenebileceğini söyledi.

İşte Erdoğanoğlu'nun uzun yıllar kas iskelet sistemini sağlıklı bir şekilde korumak için tavsiyeleri:

- Sağlıklı bir omurga duruşu için çalışma yüzeylerinin doğru yüksekliği önemli. Bunun için önünde durduğunuzda sırtınız kambur olmadan çalışabildiğiniz yükseklik sizin için doğrusudur.

- Belden çok fazla öne eğilmek omurga sağlığı açısından risklidir. Vücuttan 30 cm uzaklıkta sıklıkla yapılan işler, ağrıyla başlayan şikayetlere yol açar. Tezgah ve masada çalışırken, gövdenizin çok uzakta kalmamasına dikkat edin.

- Lavaboda yıkama işi yaptığınızda bir adımınızı öne alarak çalışın ve öndeki bacağınızı belirli aralıklarla değiştirin.

- Ev işlerinde, uzun süreli ayakta ya da oturarak çalışmamaya dikkat edin. Bu işleri gün içerisinde dönüşümlü olacak şekilde ayarlayın.

- Vücudumuzu en çok yaralanmalara açık hale getiren ani dönme hareketleridir. Uzun süreli ütü yapılırken, istemsiz olarak gövde sık sık dönme hareketi yapar. Çalıştığınız yöne doğru bir adım alın ya da ayaklarınızın yere tam temasını sağlayan döner bir taburede oturarak ütü yapın.

- Sıkça kullandığınız eşyaları, dolapların göz seviyesi yüksekliğinde kolayca erişebileceğiniz yerlerinde muhafaza edin.

- Perde asarken olduğu gibi ellerin başın üzerinde, dirseklerin omuzların üzerinde olduğu işler yaralanmalara yol açar. Bunu önlemek için merdiven gibi yükseltiler kullanın.

- Çamaşır asarken, sepeti bir sandalyenin üzerine koyun, böylelikle öne doğru bükülmek zorunda kalmazsınız. Çamaşırlarınızı, bel çukurunuzu artırmadan, hafifçe öne doğru eğilerek asın.

- Yer silmeyi dizlerinizin üzerinde yapmayın. Uzun saplı bir temizlik malzemesi kullanın.

- Elektrikli süpürgesinin sapının yeterince uzun olmasına dikkat edin.

- Dizlerinizin üzerinde durmanızı gerektirecek bir iş yapacaksanız, dizlik kullanın ya da dizin altına minder gibi yumuşak bir dayanak koyun. Bu süre boyunca tek dizinizin üzerine değişimli olarak durun.

- Alışveriş çantalarını iki kola eşit olarak bölüştürün. Çok ağır yükler için alışveriş arabası kullanın.

- Ev işleri sırasında mutlaka dinlenme molası verin. Her 50 dakikalık çalışma sonrasında 10 dakika dinlenin.

Erdoğanoğlu, geçmeyen ağrı, kuvvet kaybı, uyuşma, yorgunluk, halsizlik, his kaybı, şişme ve yanma hissi, elleri sık sık sallama ihtiyacı, sıkı kavanozları ve kapı kollarını açmada zorlanma, taşınan bir eşyayı düşürme korkusu, gece uyanarak kolları sallama ihtiyacı, boynu ovma ihtiyacı gibi şikayetlerin önemli sinyaller olduğunu belirterek, bu durumda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğini söyledi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.