Enginarın Faydaları Saymakla Bitmiyor

İnsan sağlığına yararlı besin maddelerinden olan ve karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasını sağladığı bilinen enginar, pazardaki yerini geçen yıllara göre daha erken aldı.

Uzmanlara göre, "Karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsak dostu" bilinen enginarın, su içinde soyularak bekletilenler yerine yapraklıları satın alınmalı, tazeliğine dikkat edilmeli ve hazırlanan yemeği kısa sürede tüketilmeli.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Beslenme ve Diyet Birimi Sorumlusu Başdiyetisyen Sevinç Yetişen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk çağlardan bu yana yararları bilinen enginarın, içerdiği bazı maddeler sayesinde çok sayıda önemli özelliğe sahip, besin değeri yüksek bir sebze olduğunu bildirdi.

KALBE, MİDEYE, BAĞIRSAKLARA, BÖBREKLERE İYİ GELİYOR

Enginarın, antioksidan özellikleri nedeniyle karaciğer için çok yararlı olduğuna dikkati çeken Yetişen, şöyle konuştu:

"Enginarda bulunan sinarin, karaciğerin, safra kesesinin, böbreklerin ve bağırsak sisteminin düzenli çalışmasına yardım eder, yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırır. Mide ve bağırsakları dezenfekte edici özelliği sayesinde ishale de iyi gelir. Güçlü bir idrar söktürücü olduğundan böbreklerin çalışmasını düzenleyerek vücuttaki zararlı sıvıların dışarı atılmasını kolaylaştırır, böbrekteki kumların dökülmesine yardım eder.

Enginar kanı temizler, toksik maddelerin idrarla dışarı atılmasını sağlayarak yorgunluğu giderir. Yapılan araştırmalarda, enginarın sindirim sisteminin yanı sıra kalp için de yararlı olduğu, kalp kaslarını güçlendirerek kalbin daha rahat çalışmasını sağladığı, kolestrolü ve trigliseridi düşürdüğü ve damar sertliğine iyi geldiği saptanmıştır."

ZAYIFLAMAK İSTEYENLER TÜKETEBİLİR

Yetişen, enginarın, içerdiği bir tür nişasta olan insülin sayesinde kandaki şeker düzeyinin düşürülmesine de yardımcı olduğunu, bundan dolayı şeker hastalarının da rahatlıkla tüketebileceğini vurguladı.

Enginarın, içerdiği silymarin sayesinde hücrelerin hasar görmesini yavaşlattığı, prostat, meme ve rahim ağzı kanserlerini önlemede de etkili olduğunu vurgulayan Yetişen, enginarın düşük kalori içerdiği için zayıflamak isteyenler tarafından da rahatlıkla tüketilebileceğini söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.