Engellilere Beş Yıldızlı Bakım

Aile ve Sosyal Politikalar Şanlıurfa İl Müdürlüğü denetiminde faaliyet gösteren özel bakım merkezi, sunduğu imkanlarla engellilere beş yıldızlı otel konforunda bakım hizmeti sunuyor.

Yaklaşık 5 yıl önce hizmete giren ve bir süre önce yenilenen bakım merkezi, 204 engelli kapasitesiyle sadece Şanlıurfa'nın değil bölgenin en büyük bakım merkezi olarak faaliyet gösteriyor.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce yönlendirilen kimsesiz, ailesi tarafından terk edilmiş ya da yakınları tarafından bakılamayan engellilere beslenme, kişisel bakım, psiko-sosyal destek ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra farklı imkanlar sunulan merkezde, berberden oyun salonuna ve engellilerin gelişimleri için çeşitli atölyelere kadar pek çok imkan bulunuyor.

Bedensel ve zihinsel engellilere hizmet verilen merkezde, bebekler de dahil her yaş grubundan 102 engelli kalıyor. 54 personelin titizlikte görevini yürüttüğü merkez, sağladığı imkanlarla engellilere umut oluyor.

Merkez müdürü Evren Aslan, 3 bloktan oluşan bakım merkezinde aralarında her yaş grubundan engellilerin bulunduğunu belirtti.

Kapasitesinin yarısı kadar bedensel ve zihinsel engelliye hizmet verdiklerini anlatan Aslan, bölgenin en büyük merkezi olarak çevre illerden engellileri de kabul ettiklerini söyledi. Aslan, "Bölgede 3 engel grubuna hizmet veren tek kurumuz. Merkezimize Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman, Mardin, Gaziantep, Hatay gibi illerden gelen engelli misafirler, buraya uyum sürecini sağlayıp huzurlu ve refah için hayatlarını geçiriyor. Bizler de bu mutluluğa ufak da olsa bir katkı sağladığımız için mutlu oluyoruz. Temel amacımız engellinin yüzünde bir tebessüm oluşturabilmek. Bizler bu ilkeyle hizmet etmeye çalışıyoruz." dedi.

Engellilerin rahat bir ortamda yaşamaları için titizlikle hizmet sunmaya çalıştıklarını vurgulayan Aslan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Merkezimizde kalanlara, uzman personeller tarafından kişisel ihtiyaçları, beslenmeleri, çamaşırlarının yıkanması gibi hizmetlerin yanında psiko-sosyal destek hizmetleri de sunuyoruz. Engellilerimiz ile çeşitli etkinlikler yapılıyor. Rahat bir ortamda yaşamaları için ellimizden geleni yapıyoruz. Engellilere insan onuruna yakışır huzurlu bir ortamda 5 yıldızlı otel konforunda bakım hizmeti sağlıyoruz."

ZAMANIMIZ GÜZEL GEÇİYOR

Merkezde kalan alzaymır hastası 80 yaşındaki Zeynep Demir, merkezde çok mutlu olduğunu belirterek, kendilere böyle bir imkan sağlandığı için yetkililere teşekkür etti.

Yaklaşık 6 ay önce Osmaniye'den gelen bedensel engelli Mahmut Tanık da bakım merkezinde sıcak bir ortamda yaşamını sürdürdüğü için mutlu olduğunu söyledi.

Merkezde pek çok etkinliğe katılabildiklerini belirten Tanık, "Burada birçok imkan var. Canımız sıkıldığında buradakilerle sohbet ediyoruz, tavla, okey oynuyoruz. Her gün farklı şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zamanımız güzel geçiyor." ifadesini kullandı.

ÇOCUKLARA ANNE ŞEFKATİYLE YAKLAŞIYORLAR

Çalışanlardan Gönül Çelik, engellilerin yaşama tutunmaları için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirdi.

Merkezdeki engelli çocuklara da anne şefkatiyle yaklaştıklarını anlatan Çelik, Hatay'dan gelen elleri, ayakları tutmayan ve zihinsel engeli 6 yaşındaki Berat Kırat'ı çok sevdiğini ifade ederek, "Ailemizin en küçük üyesi küçük Berat. Anne ve babası ayrılmış. Ailesi bakamayınca Berat'ı sosyal hizmetlere veriyor. Oradan da bize geldi. Çocuğumuzun elleri, ayakları tutmuyor aynı zamanda zihinsel engelli de var. Onu her gün mamayla besliyoruz. Bakımını yapıyoruz." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.