En Çok Hadis Rivayet Eden Sahabiler Kimlerdir?

Hadis nedir? Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'den hangi sahabe haç hadis-i şerif rivayet etti? Toplam kaç hadis var? Haberin detayında...

Hadisin terim anlamı, Hz. Peygamber’in sözü, fiili, ashâbının yaptığını görüp de reddetmediği davranışlar (takrir) ve onun yaratılışı veya huyu ile ilgili her türlü bilgi demektir. Hadis, Hz. Peygamber’i dinleyen sahâbîden başlayarak onu rivâyet edenlerin adlarının yazılı olduğu sened  ile Hz. Peygamber’in söz, fiil veya takrîrinin yazıldığı  metin’den meydana gelir. Yani hadis deyince, sened ve metinden oluşan bir yazılı yapı anlaşılır.

KAÇ SAHABİ NE KADAR HADİS RİVAYET ETMİŞTİR?

Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizi'in vefat ettiğinde 114.000 kadar olduğu tahmin edilen sahabilerin, ancak 1000-1500 kadarı hadis rivayetinde bulunmuştur. Hadis rivayet eden bu sahabiler, rivayetlerinin azlığı ve çokluğu açısından hadis alimlerince iki gruba ayrılmış, az hadis rivayet edenler için “mukıllûn”, çok hadis rivayet edenler için ise “muksirûn” tabiri kullanılmıştır.

MUKSİR VE MUKSİRUN NEDiR?

Muksir, Arapça, “sayıca çok olmak, artmak” anlamına gelen “kesret” kelimesinden türeyen bir kelime olup çoğulu “muksirûn”dur. Muksirûn terimi, hadis ilmi açısından, binin üzerinde hadis rivayet eden sahabileri ifade etmektedir.

Hadis alimlerinin çoğu, 1000’den fazla hadis rivayet eden sahabileri muksirûn kategorisinde değerlendirmişlerdir. Bunun yanında “muksirûn”u 700’den veya 1500’den fazla hadis rivayet edenler için kullanan alimler de vardır. Buna göre, 700 hadis esas alındığında dokuz, 1000 hadis esas alındığında yedi ve 1500 hadis esas alındığında altı kişi muksirûna dahil olmaktadır. Sahabenin rivayet ettiği hadislerin sayısı tesbit edilirken esas alınan hadis kaynakları başka başka olduğundan, ayrıca bazı alimler bir hadisin farklı rivayetlerini ayrı birer hadis kabul edip her defasında tekrar saydığından muksirûnun rivayet ettiği hadislerin sayısı alimlere göre farklılık arzedebilmektedir.

EN ÇOK HADİS RİVAYET EDEN SAHABİLER (9 SAHABİ)

İbnü’l-Cevzî’ye ve Ahmed b. Hanbel’e göre en çok hadis rivayet eden sahabilerin rivayet ettikleri hadislerin sayısı şöyledir:

  • Ebu Hureyre Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 5374, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 3848
  • Abdullah ibni Ömer Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 2630, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 2019
  • Enes bin Malik Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 2286, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 2178
  • Aişe binti Ebu Bekir Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 2210, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 2403
  • Abdullah ibni Abbas Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 1660, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 1696
  • Cabir bin Abdullah Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 1540, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 1206
  •  Ebu Said el-Hudri Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 1170, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 958
  • Abdullah ibni Mes’ud Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 848, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 892
  • Abdullah bin Amr bin As Radiyallahu Anh: İbnu’l-Cevzî’ye göre 700, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde: 722

HADİS RİVAYETİNDE SUFFE ASHABI'NIN ÖNEMİ

Bu sahabilerin diğerlerinden daha çok hadis rivayet etmiş olmalarının elbette çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Mizaç olarak öğrenmeye çok düşkün olan bu müstesna sahabilerin hemen hepsi çok genç yaşta, hafızalarının diri olduğu dönemde Rasûlullah’ı idrak etmiş ve O'nun vefatından sonra da uzun süre yaşamışlardır. Ashabın çoğu dünyevi meşgaleleriyle meşgul olurken muksirûnun bir kısmı genç ve bekar olduğu, bir kısmı da Suffe ashabından olduğu için Rasûlullah ile daha fazla beraber olmuşlar, dolayısıyla ondan daha fazla hadis öğrenebilmişlerdir. Ayrıca onların hadis rivayetine duydukları özel ilgiyi de çok sayıda hadis rivayet etmelerinin sebepleri arasında zikretmek gerekmektedir.

NEDEN ÇOK SAYIDA SAHABİ HADİS RİVAYET ETMEMİŞTİR?

Bunun yanında sünnet konusunda geniş malumata sahip olduğu halde muksirûn kategorisine girmeyen sahabiler de bulunmaktadır. Bunlar devlet işleriyle yahut savaşlarla meşgul olmaları, Hz. Peygamber’in vefatından sonra uzun süre yaşamamaları veya Hz. Peygamber adına istemeyerek de olsa yalan isnad etmekten endişe duymaları vs. sebebiyle çok hadis rivayet edememişlerdir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizi'in vefat ettiğinde 114.000 kadar olduğu tahmin edilen sahabilerin, ancak 1000-1500 kadarı hadis rivayetinde bulunmuştur. Bu sayının en önemli sebebi şu hadis-i şerif olmuştur: Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in bu husustaki ikazları çok şiddetlidir. Şöyle buyurmuşlardır:

  • “Benim ağzımdan yalan uydurmayınız! Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem’e girsin!” (Buhârî, İlim, 38)
  • “Her kim, söylemediğim şeyleri bana isnâd ederse Cehennem’deki yerine hazırlansın!” (Buhârî, İlim, 38)
  • “…Her kim benim ağzımdan bilerek yalan uydurursa Cehennem’deki yerine hazırlansın!.” (Buhârî, İlim, 38)

TOPLAM KAÇ HADİS VAR?

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den rivayet edilen kaç hadis olduğunu söylemek mümkün değildir. Büyük hadis alimleri en sahih hadisleri Kütüb-i Sitte‘de toplamaya çalışmışlardır. Fakat şunu da özellikle bilmek gerekir ki Buhârî ve Müslim dışında hatta Kütüb-i Sitte dışında kalan diğer hadis kitaplarında da sahih hadisler bulunmaktadır. Bu yüzden toplam Hadis sayısını tam olarak bilmek mümkün değildir. Sahih adıyla telif edilmiş hadis kitaplarında bulunan hadisler ile diğer sahih hadis kaynaklarındaki hadislerin toplamı aşağı-yukarı yirmi bini bulur. Bu bilgiler ışığında Kütüb-i Sitte'de kaç hadisin olduğunu şu şekide özetleyebiliriz:

Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.

1. Buhârî ve el-Câmiu's-Sahîh'i: Buhârî, 600.000 hadis arasında seçtiği 7275 hadisi, 97 kitap ve 3400 den fazla bab'a (alt bölüm) yerleştirmiş, konuları geldikçe aynı hadisi bir kaç yerde daha tekrar etmiştir. Bu nedenle, mükerrerler dışındaki toplam hadis sayısı 3-4 bin civarına inmektedir.

2. Müslim'in el-Câmiu's-Sahîh'i: İmam Müslim hadis alanında bir çok eser vermiştir, bunların en meşhuru da şüphesiz Kütüb-i Sitte’nin ikinci kitabı olan el-Câmiu’s-Sahîh’idir. Eser, 300.000 hadis içinden seçilmiş ve konularına göre tertip edilmiş 4000 kadar hadisten oluşmaktadır. Müslim, eserine, yalnızca alimlerin güvenilirliği konusunda görüş birliğine vardığı hadisleri aldığını ifade etmiştir.

3. Tirmizi'nin Câmi'i: Tirmizî eserini fıkıh konularına göre tertip etmiştir. Kitapta 4000 kadar hadis bulunmaktadır. Tirmizî ravileri iyice tetkik etmiş, her hadisin sıhhat (güvenilirlik) derecesini tayin etmeye çalışmış ve fıkıh alimlerinin hadislerden nasıl hüküm çıkardıklarına dikkat çekmiştir. Hemen her hadisten sonra hadisle ilgili değerlendirmesine yer vermiştir.

4. Ebu Davud'un Sünen'i: Ebû Davud bir çok eser vermiştir. Bunların en meşhuru fıkıh konularına ait hadislerden oluşan Sünen’idir. Onun eseri hadis edebiyatı içinde oldukça önemli bir yere sahip olan Sünen türünün ilki kabul edilmektedir. 500.000 hadis içinden yirmi yılda seçilmiş 4800 hadisten meydana gelmiştir.

5. Nesâî'nin Sünen'i: Hadis alimlerinden olan Nesai daha ziyade fıkhî hadislerden derlediği Kitâbü’s-Süneni’l-Kebîr adlı eserini, içinden yalnızca sahih olanları almak suretiyle özetlemiş ve bu esere el-Müctebâ adını vermiştir. 5700 kadar hadis ihtiva eden Sünen türündeki bu eser (el-Müctebâ) ittifakla Kütüb-i Sitte’den kabul edilmiştir. Sünen-i Neseî olarak da bilinen el-Müctebâ’nın, sünenler içinde en az zayıf hadis içeren kitap olduğu ifade edilir.

6. İbn Mâce'nin Sune'i: Tefsir, hadis ve tarih alanlarında çeşitli eserleri bulunan İbn Mace’nin en meşhur eseri, Kütüb-i Sitte’nin altıncı kitabı sayılan Sünen’dir. 4000 kadar hadis içeren Sünen, tertîbi, tekrardan uzak ve kısa oluşu bakımından oldukça değerlidir. Bunun yanında, bazı zayıf hadisler de içermesi sebebiyle İmam Malik’in Muvatta’ını ya da Darimî’nin Sünen’ini altıncı kitap kabul edenler vardır. Çoğunluk ise İbn Mace’nin Sünen’ini altıncı kitap kabul eder.

Hadis nedir? Hadis ilmi nedir, kaça ayrılır? Hadis ilminin konusu nedir? Kur’an’dan sonra İslam’ın en önemli bilgi kaynağı nedir? İslam’da hadis ve sünnetin yeri nedir?

Detaylı bilgi için tıklayınız...  

İslam ve İhsan

HADİS NEDİR?

Hadis Nedir?

HADİS ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Hadis Çeşitleri Nelerdir?

HADİS VE SÜNNET NEDİR?

Hadis ve Sünnet Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.