Dünya Nüfusunun % 12.9 Yetersiz Kalıyor

Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2015 yılında paylaşmış olduğu verilere göre dünya nüfusunun %12.9’u yetersiz besleniyor. Bu oranın büyük bir bölümünü protein eksikliği sebebiyle gelişimini tamamlayamayan beş yaş altı bebek ve çocuklar oluşturuyor.

Dünya genelinde yaygın olarak görülen çocuk ölümlerinin yüzde 45'i yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle gerçekleşiyor. Yetersiz beslenme ve açlık en çok beş yaş altındaki çocukları etkiliyor. Her yıl beş yaş altındaki 5,9 milyon bebek ve çocuk açlık yüzünden yaşama veda ediyor.

İYİLİK YARIŞIYOR

Afrika'nın yoksul bölgelerinde dünyaya gelen milyonlarca masum bebek ve çocuğun yetersiz beslenme ve çaresizlik yüzünden yaşama veda etmesini yardımseverlerin destekleriyle birlikte bu ülkelere ''iyilik'' ulaştıran sivil toplum kuruluşları engelliyor. Kurulduğu ilk günden beri sunduğu sağlık hizmetlerinin yanında pek çok hastalığın ve ölümün nedeni olan açlık ve yetersiz beslenmeye son verebilmek için çalışan Yeryüzü Doktorları, 2005 yılından beri kurban projeleri yürütüyor.

GÜLÜMSEYEN ÇOCUK YÜZLERİ

İnsanlığın en büyük gücünün paylaşma duygusu olduğu bilinciyle iyilik ve sağlık yolunda kıtalar kat eden Yeryüzü Doktorları, bebek ve çocukların açlık tehdidiyle karşı karşıya kalmamaları ve protein ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için Afrika'ya doğru yola çıkıyor. Çıktığı yolda her yıl binlerce insanın yaşamını iyileştiren Yeryüzü Doktorları, bağışçılarının destekleriyle bir Kurban Bayramı'nı daha gülümseyen çocuk yüzlerini görmeye adıyor.

Projeye destek vermek için www.yyd.org.tr adresini ziyaret ederek online bağışlarınızı Afrika'daki ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirsiniz.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.