“Doğu Guta’daki Yaralılar İçin Gerekli Tedaviyi Sağlarız”

Sağlık Bakanı Demircan: Doğu Guta’daki yaralılar için gerekli tedaviyi sağlarız

Sağlık Bakanı Demircan, Doğu Guta’daki yaralıların durumuna ilişkin, “Şu anda bir yaralı intikali yok. Talep olursa elbette karşılarız, yaralılara bakar, gerekli tedavilerini sağlarız.” dedi.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Beşşar Esed rejimi kuşatması altında bulunan Doğu Guta’daki yaralıların durumuna ilişkin, “Şu anda bir yaralı intikali yok. Talep olursa elbette karşılarız, yaralılara bakar, gerekli tedavilerini sağlarız.” dedi.

GÖNÜL BAĞI VAR

Demircan, bakanlıktaki makamında Somali Sağlık Bakanı Fevziye Abikar ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Somali’nin Türkiye’nin gönül coğrafyasında özel yeri olan bir ülke olduğunu dile getiren Demircan, iki ülke arasındaki pek çok alanda işbirliğinden birisinin de sağlık alanında olduğunu belirtti.

Abikar’ın Ankara’da gerçekleştirilecek bir konferansa katılmak üzere Sağlık Bakanlığının davetlisi olarak Türkiye’de bulunduğunu aktaran Demircan, yarın Türkiye'de eğitim amaçlı bulunan 50 ülkeden dost ve kardeşlerle bir araya geleceklerini söyledi.

Demircan, Türkiye Mezunları Sağlık Sektörü Buluşmaları Konferansı vesilesiyle Kırgızistan, Libya ve Zambiya'nın sağlık bakanlarının da Ankara'da olacaklarını, bugün ve yarın konuk ülkelerin sağlık bakanları ile görüşeceklerini bildirdi.

SOMALİ’YE 150 BİN TÜBERKÜLOZ AŞI GÖNDERİLDİ

Çeşitli ülkelerden sağlık alanında farklı branş ve kademelerden 13 bin öğrencinin eğitim almak için Türkiye’de bulunduğunu anlatan Demircan, şunları kaydetti:

“Bunlar arasında Somalili kardeşlerimiz de var. Türkiye'nin sağlık alanında gelmiş olduğu nokta gerçekten çok iyi bir seviyede. Sadece sağlık hizmetleri değil, sağlık eğitimiyle ilgili de hangi noktada olduğumuzu sayılar gösteriyor. Biz Somalı halkını kardeş bir halk olarak kabul ediyoruz. Kardeş halklarımızdan birinin ayağına diken batsa acısını hissederiz. Ekim ayında Somali'nin karşı karşıya kaldığı terör saldırısı sonrası Türkiye hemen müdahale etti. Somali'den tedavi için kardeşlerimizi buraya getirdik. Türkiye'ye getirilen 35 yaralımızdan 32'si taburcu oldu, diğer yaralılarımız da bugün yarın Somali'ye hareket edecekler.

Ben inanıyorum, 21. yüzyıl Afrika'nın yüzyılı olacak. Somali'de Afrika'da çok önemli bir yerde. Kardeşlerimizin sağlık standardının gelişmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Orada çalışan bir hastanemiz var. Somali devletiyle birlikte işletiyoruz. Koruyucu sağlık hizmetleri alanında Somali'nin ihtiyaç duyduğu aşıları tedarik etmede yardımcı oluyoruz. En son tüberkülozla ilgili kendilerine 150 bin aşı gönderdik. Desteklerimiz, işbirliğimiz devam edecek.”

Somali Sağlık Bakanı Fevziye Abikar ise konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de ailesiyle birlikte Somali’yi ziyaret ettikten sonra dünyanın Somali'ye bakışının değiştiğini vurguladı.

Somaliédeki Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi'nin önemine değinen Bakan Abikar, “Somali’deki büyük patlama sonrasında eğer o hastane olmasaydı daha büyük bir sıkıntı yaşardık. Şu anda 500'den fazla kişi Recep Tayyip Erdoğan Hastanesinde çalışıyor. Somali üniversitelerinden mezun olanlar da bu hastanede staj yapma imkanına sahip oluyor. Türkiye'nin yaptıklarını bize başka hiçbir ülke yapmamıştır.” dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.