Doğu Guta'da İlk Tahliyeler Başladı

Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta'nın Haresta ilçesinde sivillerin ve askeri grupların ilk tahliyesi başladı.

Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin abluka altında tuttuğu Doğu Guta'ya başlattıkları kara harekatının Haresta ilçesi sınırlarına ulaşması sonrası yürütülen görüşmeler sonucu ilçedeki binlerce sivil ve askeri muhaliflerin tahliyesine başlandı.

Doğu Guta'daki AA muhabirlerinin bildirdiğine göre, Rusya'nın garantörlüğünde yürütülen görüşmeler sonucu, Doğu Guta'nın Haresta ilçesindeki askeri muhalifler ve sivilleri taşıyan ilk konvoydan 5 otobüs ülkenin kuzeyindeki İdlib ve çevresindeki bölgelere doğru hareket etti.

Haresta'dan gün içerisinde çıkması planlanan ilk konvoyda toplam 40 otobüs yer alırken, ilk tahliyenin ardından ilçeden çıkan sivil sayısının bin 500 civarında olması bekleniyor.

Haresta'dan ayrılanların İdlib'deki geçici barınma merkezlerine yerleştirilmesi öngörülüyor.

Anlaşma gereği, muhaliflerin kontrolündeki Haresta ilçesinden, aralarında askeri gruplarında olduğu yaklaşık 8 bin kişinin çıkarılması öngörülüyor.

Haresta İlçesi Yerel Meclis Başkanı Husam Beyruti, rejimle varılan anlaşma sonucu ilçedeki askeri muhaliflerin ve ailelerinin yanı sıra ilçeden çıkmak isteyenlerin Suriye'nin kuzeyindeki bölgelere gönderileceklerini belirtti.

Beyruti, "Anlaşma gereği bölgede sağlık durumları kötü olanlar, istekleri üzerine ya İdlib'e ya da Şam'daki hastanelere kaldırılacak. Bölgede kalan sivillere dokunulmayacak. Bölgedeki evlerine dönmek isteyen sivillere de rejim güçleri izin verecek." dedi.

Rejim garantörlüğünde tahliyelerin süreceğini kaydeden Beyruti, tahliyelerin 4 aşamalı olarak tamamlanmasını hedeflediklerini dile getirdi.

Tahliyenin tamamlanmasıyla Haresta ilçesinin rejim güçlerinin kontrolüne girmesi ve üçe bölünmüş durumda olan Doğu Guta'nın güney ve kuzey parçaları arasındaki bağın kopması öngörülüyor.

19 ŞUBAT'TAN BU YANA BİNDEN FAZLA SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ

Sivil Savunma kaynaklarından edinen bilgiye göre, rejim ve destekçilerinin 19 Şubat'tan bu yana Doğu Guta'daki sivil yerleşim alanlarına düzenlediği hava ve kara saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden sivillerin sayısının bini geçtiği öğrenildi.

Rejimin belirlediği geçici barınma merkezlerinde tutulan sivillerin hiçbir uluslararası güvencesi bulunmazken, muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'da 400 bin kişi 5 yıldır abluka altında yaşıyor.

Doğu Guta, Astana anlaşmalarında "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan edilmesine rağmen Rusya'nın garantörlüğünü üstlendiği Esed rejimi, Nisan 2017'den itibaren bölgeyi abluka altında tutup, son aylarda saldırılarını şiddetlendirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.