Diyanet'ten 'mobil Kütüphane'

Türkiye Diyanet Vakfı'nın katkılarıyla Irak'ın Kerkük kentinde mobil kütüphane projesi başlatıldı. Irak Türkmenleri Kardeşlik ve Kültür Derneği'nin projesi Türkiye Diyanet Vakfı'nın desteğiyle hayata geçirildi.

İkra Seyyar Kütüphanesi'nde Türkçe, Arapça ve Kürtçe kitaplar bulunuyor. Mobil kütüphanenin açılışına Kerkük'ün önde gelen aydın ve tanınmış gazeteci-yazarları katıldı.

Daha çok ilkokul ve ortaokul öğrencilerine hitap eden kütüphane, Kerkük'teki okulları gezip, çocukların kitap okumasını sağlayacak.

"IRAK'IN KİTAP OLUŞMA ALIŞKANLIĞI KALMADI"

Irak Türkmenleri Kardeşlik ve Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Hişam Avcı, çalışmaya ilişkin, "Maalesef Irak'ta internetin ortaya çıkmasından sonra kitap okuma alışkanlığı çok kalmadı. Bu yüzden bizde böyle bir proje ortaya attık. Sağ olsun Türkiye Diyanet Vakfı bu projeyi üstlendi.

İki aydan beri gereken hazırlıkları yaptık ve özel arabayı seyyar kütüphaneye çevirdik. Adına İkra Seyyar Kütüphanesi verdik Kütüphanemiz okullara gidecek. Çok çeşitli kitaplara sahip olan kütüphanemiz öğrencilerimizin hizmetinde olacak. Öğrenciler istedikleri kitabı iki üç haftalığına ücretsiz olarak ödünç alma hakları var" dedi.

SEYYAR KÜTÜPHANEYE ZİYARETÇİ AKINI

Açılışının yapılmasıyla birlikte tüm kesimlerin ilgisini çeken seyyar kütüphane hemen hemen tüm yaşlardan ziyaretçilerin akınına uğradı. Kütüphane açılışına katılan ve kütüphane ziyaretinde bulunan Leyla Abdullah, "Bir kitapsever olarak bu önemli çalışmanın açılışına katıldım.

Oldukça güzel bir gelişme. Kerkük'ün cadde ve sokaklarında bir seyyar kütüphaneyi görmek çok güzel. Küçük büyük ve çocuk ve yetişkin demeden her kesin bu kütüphaneden faydalanacaktır. İnternet, bilgisayar ve cep telefonlarının ortaya çıkmasıyla birlikte insanlar kitap okuma alışkanlığından tam vazgeçmiş durumda. Toplum gazete, dergi ve roman okumaktan vazgeçti.

Bu büyük ve önemli proje sayesinde insanların tekrar kitap okumaya teşvik etmesini temenni ediyoruz" diye konuştu.

AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.