Diyanet'in Dini Yapılardan Beklediği 5 İlke

Diyanet İşleri Başkanlığının, dini yapılarla üç konu başlığı altında yaptığı görüşmelerde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında benzer hataların tekrarlanmaması amacıyla belirlenen 5 ilke olumlu karşılandı.

Din Şurası Olağanüstü Toplantısı'nda alınan kararla, ülkede din eğitimine ve din hizmetlerine katkıda bulunan yaklaşık 30 sivil toplum örgütüyle görüşmeler yapan Diyanet İşleri Başkanlığı, bu görüşmelerini tamamladı.

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanı Raşit Küçük ve uzmanlardan oluşan bir ekip, 3 başlık altında görüşmelerini gerçekleştirdi.

"MECLİSİ MEŞAYİH NİZAMNAMESİ" ÖRNEĞİ

Bu başlıklardan ilki kapsamında, 15 Temmuz darbe girişimi değerlendirilerek, aynı acıları bir daha yaşamamak adına birlikte neler yapılabileceği ele alındı.

İkinci başlıkta, özgürlüklere müdahale edilmeksizin, ifrat ve tefritten uzak kalınması önerildi.

Üçüncü başlıkta ise inanç bütünlüğünü korumak adına Osmanlı'da 1866 yılında Şeyhülislamlığa bağlı olarak kurulan "Meclisi Meşayih Nizamnamesi" örnek gösterildi. Dini yapıların, kendi aralarına girmeye çalışan sapkın inanışları denetlemesi adına devlete başvurması neticesinde oluşan bu müesseseden ilham alındığı kaydedildi.

Öte yandan bu yapıların kesinlikle devletleştirilmeyeceği ya da Diyanet bünyesinde onları denetleyecek bir mekanizmanın oluşturulmayacağı üzerinde duruldu. Bu yapıların kendi iç denetimini birlikte kurması ve bunu şeffaf hale getirmesi istendi.

DİNİ YAPILARDA 5 İLKE

Diyanet İşleri Başkanlığı bu görüşmelerde, dini yapılardan beklediği 5 ilkeyi paylaştı. Buna göre birinci ilke, "hiçbir zaman şiddete başvurulmayacak" olarak belirlendi.

İkinci ilke ise dini yapıların "tekfir etmemesi" şeklinde paylaşıldı. Bu ilkeye göre bu yapılar sadece kendisini hak bilip kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düşünmeyeni dinden çıkmakla suçlamayacak.

Üçüncü ilke "ötekileştirilmeyecek", dördüncü ilke "İslam'ın ana çerçevesinde ayrılmayacak", beşinci ilke ise "şahıs merkezlilik yapılmayacak" yani "şahıslar hakikatin yerine ikame edilmeyecek" şeklinde aktarıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı bu ilkelerin yanı sıra dini yapılardan farklı birtakım taleplerde de bulundu. Bu talepler arasında, özellikle çocuklara verilen din eğitiminin şeffaf olması adına müfredatların paylaşılması yer aldı. "Toplumun manevi hayatına hizmet için bu yapıyı kurdum" diyen her yapının o çerçevede kalması ve ticaret, siyaset, uluslararası politika gibi alanlara girmemesi istendi.

ÖNERİLER OLUMLU KARŞILANDI

Yapılan görüşmeler neticesinde bahse konu yapıların, Diyanet İşleri Başkanlığının getirdiği önerileri olumlu karşıladığı öğrenildi.

Din İşleri Yüksek Kurulunun görüşmelere ilişkin hazırlayacağı raporu tamamlamasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in de bu yapılarla son bir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.