Diş Eti İltihabı Alzheimer'a Neden Oluyor mu?

Bilim insanları, yaygın görülen bir diş eti hastalığına yol açan bakteri ile demans (bunama) arasındaki bağlantıya işaret eden yeni bulgulara rastladı.

Araştırmacılar bu bulgular sayesinde, Alzheimer'ı da içeren demans hastaları için yeni tedavi yöntemleri geliştirebilir.

Peki bu gelişme ağız sağlığımız konusunda endişelenmemizi gerektiriyor mu?

Araştırmacılar, Alzheimer teşhisi konmuş veya bu hastalıktan şüphelenilen canlı veya ölmüş hastalardan alınan beyin dokusu, omurilik sıvısı ve tükürük örneklerini inceledi.

Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, kronik diş eti iltihabına yol açan Porphyromonas gingivalis adlı bakterinin Alzheimer hastalarının beyninde de görüldüğünü ortaya koydu.

Farelerle yapılan deneylerde, bu bakterinin ağızdan beyne geçebildiği ve salgıladığı zararlı 'gingipain' proteininin beyindeki sinir hücrelerini tahrip ettiği görüldü.

Bakteri ayrıca amiloid beta üretimini de artırarak amiloid plaklara yol açıyor. Alzheimer hastalarının beyninde bu plaklara rastlanıyor.

Fareler üzerinde yapılan deneylerde bu zararlı proteinleri bloke eden ilaçlar denendiğinde, beyindeki tahribatın durduğu görüldü.

Araştırmacılar, diş eti iltihabına yol açan bu bakterinin Alzheimer hastalığının gelişmesinde önemli bir rol oynadığını gösteren bu bulguların tedavi açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Araştırmayı yürüten ekip, geliştirdikleri yeni ilacı bu yıl içinde Alzheimer hastalarında denemeye başlayacak.

DİĞER BİLİM İNSANLARI NE DİYOR?

Bu araştırmanın, diş eti iltihabı ile Alzheimer arasındaki bağlantıya dair verileri güçlendirdiği belirtiliyor.

Ancak bu hastalığa neden olan bakterinin Alzheimer'in gelişmesinde nasıl bir rol oynadığı henüz net olarak bilinmiyor.

Alzheimer hastaları beyin enfeksiyonlarına daha yatkın; diş eti iltihabına yol açan bakteri ve bunların salgıladığı zararlı proteinler Alzheimer'a yol açmak yerine de belki de onun bir sonucu.

Farelerde denenen ilacın, geniş bir klinik çalışma kapsamında Alzheimer hastalarında da denenerek ilgili protein üzerindeki etkilerinin görülmesi gerektiği vurgulanıyor.

ÖNCEKİ ARAŞTIRMALAR

Demans ile diş eti iltihabı arasındaki bağlantı daha önceki araştırmalarda da ortaya konmuştu.

Geçen yıl Tayvan'da yapılan bir araştırmada, 10 yıl veya daha uzun süreli kronik diş eti hastalığı olanların Alzheimer olma ihtimalinin yüzde 70 daha fazla olduğu görülmüştü.

Başka bir çalışmada ise hafif veya orta dereceli Alzheimer hastalarında diş eti hastalıkları da varsa hastalığın daha hızlı ilerlediği tespit edilmişti.

Diş eti iltihabına yol açan bakteri, bağışıklık sistemi hücrelerine bulaşarak veya çene ve kafadaki sinirler yoluyla yayılabiliyor.

Ancak iltihabi durum Alzheimer hastalarının ağız sağlığına dikkat etmemesi nedeniyle de ortaya çıkıyor olabilir; yani iltihap Alzheimer'ın nedeninden ziyade sonucu olabilir.

Alzheimer Derneği, bu araştırmaya cevaben, diş eti hastalıklarının Alzheimer açısından önemli bir risk faktörü olmadığını ifade etti.

İngiltere'deki Alzheimer Araştırmaları Vakfı ise sadece bir tek bakterinin Alzheimer'ın tek nedeni olacağına ihtimal vermediklerini bildirdi.

Ancak uzmanlar, ağız ve diş sağlığının genel sağlık açısından da önemli olduğunu, ve özellikle yaşlılar bakımından öncelikli kamu sağlığı sorunu olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.