Diş Beyazlatan Doğal Tarifler

Günümüzde, diş beyazlatmak için klinikte yapılan işlemler çok yaygınlaştı. Fakat bu işlemlerde kullanılan ürünler, dişlere kalıcı zararlar veren maddeler içeriyor. Dişlerinizi beyazlatmak için doğal ürünler kullanarak da beyaz dişlere sahip olmak mümkün. İşte evde hazırlayabileceğiniz tarifler...

Portakal kabuğunun iç kısmı ile 45 saniye boyunca dişlerinizi ovuşturun. Portakal kabuğunun beyaz kısmı, dişlerin daha beyaz olmasını kolaylaştıran bir madde içerir. Bu işlemden yarım saat sonra dişlerinizi fırçalayın.

- Çilek ve karbonat ile kendi diş macununuzu hazırlayabilirsiniz. Çilek, doğal bir beyazlatıcıdır. Çilekleri ezip, karbonat ile karıştırın. Bu karışımı dişlerinize uygulayın ve 20 dakika bekletin. Daha sonra yıkayın. Bu işlemden sonra da yarım saat bekleyin ve dişlerinizi normal şekilde fırçalayın. Bu karışımı çok sık kullanmamaya dikkat edin. Haftada bir ve iki haftada bir kullanabilirsiniz.

- Günde bir elma ve bir dilim papaya tüketin. Elma ve papayanın içindeki maddeler, dişleri beyazlatırken, diş etlerinin güçlenmesine de yardımcı olacaktır.

- Dişlerinizi fırçalarken, diş fırçanıza bir miktar odun külü koyup dişlerinize yedirin. Bu işlemin hemen ardından ılık suyla temizlediğiniz dişlerinizi başka bir fırça ile fırçalayın.

- Bir bardak kaynar suya, iki yemek kaşığı adaçayı ekleyin. Ilıdıktan sonra, her öğün sonrasında ağzınızı bu karışımla gargara yapın. Yemekten sonra adaçayı yaprağı çiğnemek de işe yarayacaktır.

- İki yemek kaşığı oksijenli suyu, bir yemek kaşığı suyla karıştırın. Yumuşak pamuğu bu suyla ıslatın ve lekeli dişlerinizi bununla silin. Bol miktarda suyla ağzınızı çalkalamayı unutmayın.

- İki dakika boyunca muz kabuğunun içiyle dişlerinizi ovalayın. Bu işlemi istediğiniz sıklıkta uygulayabilirsiniz. Muzun içindeki salisilik asit, diş minesini beyazlatmaya yardımcı olan bir maddedir.

- Karbonat tozunu diş fırçanıza dökün ve dişlerinizi tek tek ovalayın. Unumsu yapısı nedeniyle uygulaması tuhaf olsa da, diş beyazlatmaya yardımcı olacaktır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.