Din Derslerini Seçmeyi Unutmayın!

Bu yıl 4. ve 11. sınıflarda eğitim ve öğretim gören öğrenciler, gelecek yıl okuyacakları seçmeli dersleri şimdiden seçiyor. Talebeler, 5-28 Şubat tarihleri arasında seçmeli ders tercihlerini yapabilecek. "Kur’an-ı Kerim", "Peygamberimizin Hayatı" ve "Temel Dini Bilgiler" gibi seçmeli dersleri seçmeyi unutmayın!..

Ortaöğretimde okuyan öğrenciler için seçmeli ders süreci başladı. Talebeler, önümüzdeki yıl öğrenim göreceği seçmeli derslerle ilgili 5-28 Şubat tarihleri arasında tercih yapabilecek. İlkokul 4. sınıf, ortaokul 5, 6 ve 7. sınıflar ile lise 9, 10 ve 11. sınıflarda okuyan öğrencilerin Şubat ayı sonuna kadar okul müdürlüklerine seçmeli ders dilekçelerini vermeleri gerekiyor. Eğitimciler ve ilahiyatçılar, öğrenci velilerini “Kur’an-ı Kerim”, “Peygamberimizin Hayatı”, “Temel Dini Bilgiler” gibi seçmeli dersler konusunda duyarlı olmaya davet ediyor.

SAĞLAM BİR GELECEK İÇİN...

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Başkanı Ecevit Öksüz, ”Gençlerimizin geleceklerini inşa edecek Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler, Hz. Muhammed’in Hayatı derslerini, seçmeli ders olarak tercih etmelerini önemle ve ısrarla tavsiye ediyoruz” dedi. TİMAV Başkanı Öksüz, “Şubat ayı sonuna kadar devam edecek olan ders seçimlerinde milletimizi ‘seçmeli din dersleri’nin seçilmesi hususunda özel bir gayret ve hassasiyete davet ediyorum. Sağlam bir gelecek, güçlü bir nesil, milli bir eğitim, kültür, inanç ve değerlerine bağlı bir gençlik tahayyül ediyorsak Şubat sonuna kadar okullarımızla irtibata geçerek bu önemli görevi ifa etmeliyiz. Bir anne-babanın evlatları üzerindeki en büyük sorumluluklarından, görevlerinden birisi de evlatlarının akademik başarılarının yanında dinini de öğrenebildikleri bir eğitim fırsatını onlara sunmalarıdır. İlkokul 4. sınıf, ortaokul 5, 6 ve 7. sınıflar ile lise 9, 10 ve 11. sınıflarda okuyan öğrencilerin süresi içerisinde okul müdürlüklerine seçmeli ders dilekçelerini vermeleri gerekmektedir” dedi.

Öksüz, “Seçmeli ders müfredatı, milletimizin on yıllardır devam eden yoğun talepleri doğrultusunda oluşturulmuş ve içerik itibariyle vakfımızın da ciddi katkılarının olduğu bir süreçte müfredat ve kaynak çalışmaları titiz bir şekilde yürütülmüştür. Başta velilerimiz olmak üzere, öğretmen ve öğrencilerimiz; Kur’an-ı Kerim, Dini Bilgiler, Hz. Muhammed’in Hayatı ve Arapça derslerini, seçmeli ders olarak tercih etmelerini önemle ve ısrarla tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.

VELİLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

İslami İlimler Araştırma Vakfı Başkan Vekili Prof. Dr. Salih Tuğ, sosyal yapının ana damarlarının oluşturulduğu Temel Dini Bilgiler, Peygamberimizin Hayatı gibi dersleri öğrencilerimizin bilgi ve birikim dağarcığına aktarılması gelecek açısından da oldukça faydalı neticeler doğuracağını söyledi.

İlahiyatçı Salih Tuğ, “Kültürümüzün önemli bir parçası dini bilgilere dayalıdır. Dolayısıyla bu dini bilgilerin öğrenilmesi Türkiyemizin milli kültürüne de sahip çıkmak anlamına gelir. Öğrencilerimiz bu kültür derslerini almazlarsa bir eksiklik içerisinde hayata başlarlar. Velilerimiz bu noktayı esas almak suretiyle seçmeli dersleri öğrencileri için tercih etmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

Tuğ, şöyle devam etti: “Dini alan aynı zamanda sosyal bir vakadır. Yüce İslam dinimizi çocuklarımızın tanıması, sosyal anlamda da çok önemlidir. Sosyal yapının ana damarlarının oluşturulduğu Temel Dini Bilgiler, Peygamberimizin Hayatı gibi dersleri öğrencilerimizin bilgi ve birikim dağarcığına aktarılması gelecek açısından da oldukça faydalı neticeler doğuracaktır. Bu aşamada velilere çok şey düşüyor. Çocukların bu dersleri seçmelerine öncülük etsinler.”

SORUMLULUĞUMUZU UNUTMAYALIM

Diyanet İşleri de konuya ilişkin öğrenci velilerine duyarlılık çağrısında bulundu. Cuma hutbesinde, “Yavrularımızı Kur’ân ve sünnetten beslenen iman şuuruyla, ibadet sevgisiyle ve ahlak bilinciyle yetiştirmek, hepimizin vazifesidir. Bildiğiniz üzere Kur’ân-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri okullarımızda seçmeli okutulmaktadır. Yavrularımızın, bu dersleri seçmeleri için gerekli hassasiyeti gösterelim” denildi.

Kaynak: Faruk Arslan, Yeniakit

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.