Dilenen Çocuklara Para Yerine Kitap Veriyor

Türkiye Juba Büyükelçisi Hasan Sevilir Aşan ışıklarda dilenen çocuklara arabasının içine kurduğu çocuk kitaplığından kitap hediye ediyor.

Güney Sudan Cumhuriyeti‘nde görevli Türkiye Juba Büyükelçisi Hasan Sevilir Aşan arabasına minik bir çocuk kütüphanesi kurdu.

Kırmızı ışıkta bekleyen araçlardan para isteyen çocuklara, bunlardan veriyor. Sosyal medya hesabından “Arabamdaki kitaplık! Kırmızı ışıkta para yerine kitap verdiğim yavrunun şaşkınlıkla karışık sevinci” yazan büyükelçiye sosyal medyada yorum yağdı.

"PARA ÇOCUKLARI KULLANAN ÇETELERİ BESLİYOR"

Hürriyet’e konuşan Aşan şunları anlattı: “Kırmızı ışıklarda arabalara koşan veya başka mekânlarda rastladığımız dilenen çocuklara para vermenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Paranın o çocukları kullanan çeteleri beslemek ve bu mesleği özendirmek anlamına geldiği görüşündeyim. Aç olduğunu söyleyerek para toplayan hiçbir çocuğun o parayı kendisine bir lokma bir şey almak için harcayabildiğini sanmıyorum. Yıllardır bu durumdaki çocuklara öncelikle karınları doyabilsin diye arabamda bulundurduğum gofret, şeker, elma, portakal, simit gibi yiyecekler veriyordum. Son birkaç yıl içinde kitap daha cazip ve pratik geldi. Gofret sıcaklarda eriyor, meyveler çürüyor. En dayanıklısı ve ruhu da besleyici olanı, kitap. Arabamın sol kapısının cebi adeta mini bir kitaplık. Rapunzel, Güliver, 80 Günde Devri Âlem, Robenson gibi renkli ve resimli klasik öykü kitaplarını 1 TL’den başlayan fiyatlarla marketlerde bulmak mümkün.”

"BAZILARININ İLK KİTABI OLUYOR"

Büyükelçi, çocukların kitap karşısındaki tepkilerini şöyle anlatıyor: “Üç beş kuruş için el açmışken minik ellerine resimli kitap tutuşturuyorsunuz. Önce şaşkınlıkla devamını, parayı bekliyor, sonra özel bir hediye almış gibi kitabı karıştırmaya başlıyor. Bazıları için belki de hayatında sahiplendiği ilk kitap oluyor. Mesaiye ara verip, kaldırıma oturup hemen kitabı karıştırmaya başlayanları çoğunlukta oluyor. Ayrıca Suriyeli çocuklar daha çok şaşırsalar da kitaba sevinerek ilgi gösteriyorlar. Renkli ve resimli çocuk kitapları olduğu için ‘Okuma bilmem abi’ diyenleri de cezbedebiliyor.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.