Deizm Nasıl Çürütülür?

Deizm nedir? Deizm nasıl bir hastalıktır? Bir hastalık gibi insanların arasına yayılan deizm safsatasının çaresi nedir? Deizm nasıl çürütülür? İşte cevabı...

 

Günümüzde İslâmî eğitim noksanlığının hazin bir neticesi olarak “Deizm” fitnesi ortaya çıktı. Allah vardır diyor, -inkâr edecek durum yok çünkü- fakat nasıl koyunu-çiçeği yaratmış, onlara bir kulluk mes’ûliyeti vermemişse, insan da öyledir diyor. Yani başıboş, sorumsuz…

DEİZM NASIL ÇÜRÜTÜLÜR?

Cenâb-ı Hak ise Kur’ân-ı Kerîm’de:

“İnsan, başıboş bırakılacağını mı zannediyor?” (el-Kıyâme, 36)

“Biz gökleri ve yeri bir oyun-eğlence olsun diye yaratmadık.” (Bkz. ed-Duhân, 38; el-Enbiyâ, 16) buyuruyor. Hep îkaz ediyor.

Ateizm gibi Deizm de ayrı bir hastalık. Mutlak Yaratıcı’yı inkâr etmek için ahmak olmak lâzım demiştik. Deist de güya Yaratıcı’yı reddetmiyor, fakat O’nun Rab oluşunu, yani O’nun emrettiği nizâmı reddediyor; Kitab’ını, Peygamber’ini ve ahkâmını inkâr ediyor. O zaman insanın diğer mahlûkattan ne farkı olur?..

Fakat dîne, sünnete, mezhebe ve ahkâma dair kafa karıştırıcı tartışmalar ve toplumumuzun dînî tedris hususundaki cehâleti, maalesef bu fitnelere zemin hazırlıyor.

Bugün İslâmî değerleri tam mânâsıyla öğretmek için ciddî bir tahsil lâzımdır. Bunun için bir yaz kursu yetmez. Günümüzdeki müfredâtı ve şartları itibâriyle sadece İmam Hatip Mektepleri de yetmez.

Peygamber Efendimiz, ashâbına 23 sene İslâm’ı öğretti. Bu kültür ancak 23 senede tamamlandı. Demek ki bunun hayat boyu devam eden bir tahsil hâlinde yaşanması lâzım. Ayrıca takvâ ehli ve istikâmet sahibi hocalardan tahsil görmek lâzım.

Çocukluğunda yazları camiye şöyle bir gitmek veya okullarda haftada bir saat verilen din kültürü dersini dînî tahsil için kâfî zannetmek, dînî tahsili hafife almaktır. Nitekim böyle bir dînî eğitime sahip insanımız, televizyonlardaki tartışmalar karşısında tereddütlere düşüyor. Nefsânî duygular da şüpheleri körükleyince, hepsini birden rafa kaldırabiliyor.

DEİZM HASTALIĞININ ÇARESİ NEDİR?

Devrimizde Batı’dan gelen câhiliye anlayışı her yere musallat olmuş durumda. Fakat çaresizlik yok! Çare; Peygamber Efendimiz’i ve ashâbını örnek alarak tebliğ etmek. Her imkân sahibi gayret edecek. Hele insanlara İslâm’ı öğretebilecek malûmâta sahip kişilerin bir köşeye çekilmesine cevaz yoktur.

Bu kadar câhillik varken, bazı Kur’ân kurslarının kontenjanı dolmuyorsa, yeterince çalışmıyoruz demektir.

O hâlde bu dünya dershânesinde;

* İnsanımıza esas hayatın âhiret olduğunu tekrar tekrar hatırlatacağız.

* Yaptığımız her işin bir hesabının olduğunu anlatacağız.

* Yaratılış gayemizin Rabbimiz’i tanımak ve O’na kulluk etmek olduğunu anlatacağız.

* Yaşayıp yaşatmak sûretiyle Allâh’ın dînine yardım edeceğiz, hizmet edeceğiz. Böyle olduğumuz takdirde Rabbimiz de bizlere yardım edeceğini, ayaklarımızı sırât-ı müstakîm üzere sabit kılacağını vaad ediyor. (Muhammed, 7.)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Genç Dergisi, Yıl: 2018 Ay: Aralık Sayı: 147

İslam ve İhsan

ATEİZM VE DEİZM FİTNESİ

Ateizm ve Deizm Fitnesi

DEİZM NEDİR? DEİST KİMDİR?

Deizm Nedir? Deist Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.