Dedikoduyu Tek Soruda Bitirin!

Görünüşe göre dedikodu her yerde ve insanları bu kötü alışkanlıktan vazgeçiremiyoruz. Ancak psikologlar bu kötü davranışı durduracak basit soruyu açıkladılar. Ne zaman biri sizi başkaları hakkında olumsuz bir konuşmaya çekmeye çalışırsa, ona şunu sorun...

“Kocasının nasıl olduğunu tahmin edebiliyor musun?” “Dün ne kadar berbat görünüyordu değil mi?” “Alanında o kadar da uzman değil.” “Çocukları çok kaba.” vs. Hepimiz buna benzer tabirler veya cümleler duymuşuzdur ve maalesef hepimiz birilerinin arkasından konuşmuşuzdur. İnsanlar dedikodu yapmayı ve yaymayı severler. Yapılan araştırmalar, muhabbetlerimizin %80’ini diğer insanlar hakkındaki özel detayların oluşturduğunu ortaya koyuyor.

NASIL DURDURABİLİRİZ? TEK SORUDA DEDİKODUYU DURDURUN!

Görünüşe göre dedikodu her yerde ve insanları bu kötü alışkanlıktan vazgeçiremiyoruz. Ancak psikologlar bu kötü davranışı durduracak basit soruyu açıkladılar. Ne zaman biri sizi başkaları hakkında olumsuz bir konuşmaya çekmeye çalışırsa, ona şunu sorun:

Bana Bunu Neden Söylüyorsun?

Çok basit bir soru değil mi? Ama oldukça etkili.

  • İlk olarak bu soru dedikoducunun motivasyonunu düşürür.
  • İkinci olarak ise dedikoducunun sizin bu konuşmayla ilgilenmediğinizi anlamasını sağlar.

Dedikodu zararsız bir davranış değildir. Kelimelerin gücünü küçümsemeyin. Söylenti veya yalanları yaymanın yıkıcı sonuçları olabilir. Dedikodu yaptığınızda üçüncü bir kişiyi doğrudan ya da dolaylı olarak incittiğinizi unutmayın. Bu yüzden bir sonraki sefere biri sizi dedikoduya çekmeye çalışırsa ona “Bana bunu neden söylüyorsun?” sorusunu sorun.

İNSANLAR NEDEN DEDİKODU YAPARLAR?

Psikologlara göre, dedikodu yapmamızın asıl sebebi insanlarla sosyal ilişkiler kurma sürecini basitleştirmek istememiz.

  • İki ya da daha fazla kişi tarafından paylaşılan memnuniyetsizlikler, ortak beğeni ve ilgilerden daha bağlayıcı bir araç türü.
  • İnsanlar diğerlerinin özel bilgileri ifşa olduğunda spesifik bir heyecan hissederler.
  • Bir başkasının başarısızlık ya da hatalarından zevk alma ve kendini o bahtsızla kıyaslayarak mutlu olma bir dedikodu çeşididir. (muthispsikoloji.com)

İslam ve İhsan

GIYBET NEDİR? GIYBET (DEDİKODU) İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Gıybet Nedir? Gıybet (dedikodu) İle İlgili Ayet ve Hadisler

ALLAH O KİMSEYİ EVİNİN İÇİNDE BİLE OLSA REZİL EDER

Allah O Kimseyi Evinin İçinde Bile Olsa Rezil Eder

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Biraz sert ve kırıcı olmaz mı. Ben buna benzer bir lafı babama söyledim o kadar kırıldı ki , haklı olduğum halde çok pişman oldum. İki bayram geçti de öyle affetti beni. Ama ben ona yaptığının gıybet olduğunu yanlış olduğunu söyleyemedim.

    Aferim aferim olacak:)))

    • Aferin aferin olacak :)))

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.