Çocuklarının Fotoğraflarını Paylaşanlar Dikkat!

Teknoloji çağında, hayatımızda büyük bir yer işgal eden interneti kullanırken dikkat etmeniz gereken şeyler. Zira sosyal medya platformlarının bilinçsiz kullanılması bazı sorunlara yol açtığı gibi tehlikeler de doğurabiliyor. Özellikle ailenizle ilgili konularda bu durum daha da önem kazanıyor.

Çocuklarınızla ilgili paylaşım yaparken özellikle şu konulara dikkat etmeniz gerekiyor...

FOTOĞRAF PAYLAŞIRKEN KONUM BELİRTMEYİN

Nerede olursa olsun eğer konum bilgilerini paylaşırsanız başkaları bunu başka amaçlar için kullanabilirler.

ÇOCUKLARINIZIN HOBİLERİNİ İFŞA ETMEYİN

Eğer biri çocuklarınızın nerede ne aktiviteler yaptığını öğrenirse onları bulması kolaylaşabilir.

ÇOCUKLARINIZIN KİMLİK BİLGİLERİNİN OLDUĞU FOTOĞRAFLAR PAYLAŞMAYIN

Belki çocuğunuz yeni bir pasaport veya vize gibi bir belge almıştır fakat bunu söylemeye gerek bile olmasa da bu bilgiler başka amaçlar için kullanılabilir.

ÇOCUKLARINIZIN ARABA ETRAFINDA FOTOĞRAFLARINI PAYLAŞMAYIN

Bu çocukların güvenliğinden çok anne babalarınki için. Bu gibi bir durumda fotoğraf koyduğunuz zaman kendinizi tehlikeye sokabilirsiniz.

Mesela bir çift arabalarının arkasına oyuncak araba bağlayıp çocukları oyuncak arabada gezdirdikleri bir fotoğraf koyunca kendilerini parmaklıkların arkasında buldular.

ÇOCUKLARINIZIN AÇIK GİYİNDİĞİ FOTOĞRAFLAR PAYLAŞMAYIN

Ne kadar tatlı veya masum görünseler de kötü niyetli insanlara öyle görünmeyebilirler.

ÇOCUKLARINIZI UTANDIRACAK FOTOĞRAFLAR KOYMAYIN

Çocuklarınızın komik olduğunu düşünüp koyduğunuz fotoğraflarını mümkünse paylaşmamaya çalışın. Çocuğunuz büyüyüp de bu fotoğrafları gördüğünde utanıp kötü hissedebilir.

DİĞER ÇOCUKLARLA BERABER FOTOĞRAFINI ÇEKMEYİN

Çocuğunuzun diğer çocuklarla beraber bir fotoğrafını koymadan diğer anne babalar koymak istiyor mu onu düşünün.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.