Çocuklarda Zeka Geliştirici 10 Adım

Hamilelik öncesinde ve doğumdan sonra çocuk yetiştirirken zeka gelişimi için atılması gereken adımlar...

Bilimsel çalışmalar, çocukların zekalarının sadece genetik faktörlere bağlı olarak gelişmediğini gösteriyor. Zeka gelişiminde ailelerin tüm tutum ve davranışlarının ciddi rol oynadığını söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. N. Kemal Akpınar, hamilelik öncesinde ve doğumdan sonra çocuk yetiştirirken atılması gerekenleri anlattı.

DOĞUMDAN ÖNCE ÖNLEMİNİZİ ALIN

Hamilelik süresince annenin beslenme şekli, bebeğin bedensel ve zihinsel sağlığı için son derece mühim. Ancak artık sadece annenin hamileliğinde değil, hamile kalmadan önce de beslenme alışkanlığı büyük önem taşıyor. Annenin dengeli ve yeterli beslenmesi, gerekli vitaminleri alması bebeğin beyin, merkezi sinir sistemi gelişiminde oldukça etkili etkenlerin başında geliyor.

HAMİLELİK SÜRECİNİ SAĞLIKLI GEÇİRİN

Sağlıklı bir beslenme alışkanlığının yanı sıra hamilelik süresince egzersiz yapmak da, bebeğe giden kan akımını artıracağı için zeka gelişiminde etkili olacaktır. Ayrıca hamilelikte düzenli kontrollerin yapılması, çocuğun zekasını direkt etkileyebilecek olası sorunların tespiti ve gerekli müdahaleler için büyük bir öneme sahiptir.

SAĞLAM BİR BEYİN İÇİN VÜCUDU SAĞLAM TUTUN

Çocukta var olan zekanın ortaya çıkarılması beyin gelişiminin, beyin gelişimi de diğer vücut sistemlerinin sağlıklı olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu anlamda çocuğun bulunduğu çevresel şartlar, geçirilen sık enfeksiyonlar, uygunsuz beslenme beden sağlığını olumsuz etkilerken beyin sağlığını da olumsuz etkileyebilmektedir.

"GENETİKTE VAR” DEMEYİN!

"Zekası yüksek anne babadan doğan bebeğin zekası yüksek olur” şeklinde klasik bir teoriden bahsedilse de, zekanın gizli bir cevher olduğu unutulmamalıdır. Yani çocuğun zeka potansiyelinin ortaya çıkarılması için de onu doğum sonrası olumlu şekilde desteklemek gerekiyor.

DOĞAL BESLEYİN

Doğal beslenmeden uzaklaştıkça, çocukların zekası da bundan olumsuz etkilenmektedir. Hazır gıdaların içinde kullanılan bazı yağlar ve katkı maddeleri, vücut sağlığını olumsuz etkilediği gibi beyin sağlığını da olumsuz etkileyebiliyor. Bu mânâda çocuğu doğal beslemek son derece mühim.

MAMA SEÇİMİNDE HEKİMİNİZE DANIŞIN

Mama üreten firmalar, mamaları beyin gelişimini destekleyen çeşitli yağ asitleri, nükleotit denilen zorunlu olarak alınması gereken maddeler ve protein gibi birtakım ürünlerle desteklemektedirler.

OYUNCAK SEÇİMİNİ ÇOCUĞUNUZA BIRAKIN

Aileler özellikle çocuklarının zeka gelişimi için uygun oyuncak ve oyunları merak ediyor. Fakat bebek kendisini bilmeye başladığı anda zaten öncelikle etrafındaki objelere ilgi gösteriyor. Dolayısıyla albenisi çok olan rengarenk oyuncaklarla aslında çok da fazla ilgilenmiyor.

ÇOCUĞUNUZU TEKNOLOJİK CİHAZLARDAN UZAK TUTUN

Zekâyı artırmaktan ziyade, zekayı köreltici durumlardan uzak durmalı. Yüksek zeka ürünü olan teknoloji aletleri zekanın körelmesinin en mühim sebepleri arasında. Tablet, telefon, televizyon ve bilgisayar oyunları bunun örnekleri.

HER ŞEYDEN ÖNCE SEVGİNİZİ GÖSTERİN

Bir çocukta var olan potansiyel zekanın hem ortaya çıkarılması hem de gelişmesi için olmazsa olmazlardan biri de sevgi… Bebeğin ilk doğduğu anda anne babadan aldığı sevgi, sonrasında yakın çevrenin verdiği sevgi, çocukta da sevgi duygusunun gelişmesini sağlıyor. Pozitif gelişimin göstergesi olan bu durum, zekayı direkt geliştiren parametrelerden biri.

ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN NE DEDİKLERİNE KULAK VERİN

Çocuğun motivasyonu, yetenekleri konusunda desteklenmesi de zeka gelişimi açısından mühim bir husus. Çocuk gerçekten üstün yetenekli veya zeki olabilir. Özellikle girdiği ortamlarda bu yeteneğini gösterebilen bir çocuğun yeteneğinin üçüncü gözler tarafından fark edilmesi durumunda mutlaka destek alınmalıdır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.