'çocuklar Yetişkinlerden Daha Fazla Kitap Okuyor'

Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Birliği Başkanı Bican Yıldız, yılda ortalama 10 bin çocuk kitabının yayımlandığı Türkiye'de çocukların yetişkinlerden daha fazla kitap okuduğunu belirtti.

"Dünya Çocuk Kitapları Haftası" dolayısıyla konuşan Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Birliği Başkanı Bican Veysel Yıldız, Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçen yıla ilişkin Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) İstatistikleri verilerine göre, ülkede 49 bin 148 yeni kitabın yayımlandığını, ISBN kodu almadan çıkan eserler de eklenince sayının 50 bine ulaştığını söyledi.

Basılı kitap dışındaki kitap nitelikli materyallerin de önceki yıla göre yüzde 11,2 artarak 56 bin 414'e çıktığını ifade eden Yıldız, "En yüksek artış, yüzde 21,8 ile web tabanlı elektronik kitaplarda gerçekleşti. Bunlar dışında her tür için ISBN kodu alınmadan çıkan eserleri de katmak gerekirse bu sayı da yaklaşık 60 bin olarak düşünülebilir. Bu sayının yaklaşık 10 bini çocuk kitabı niteliğindeki eserlerdir." diye konuştu.

"ÇOCUKLARA RASTGELE KİTAPLAR SEÇİLİYOR"

Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve 26 ilde 6212 kişiyle yapılan ''Türkiye'nin Okuma Kültürü Haritası'' araştırmasına göre, yılda bir kişinin ortalama 7,2 kitap okurken, 7-14 yaş grubunda bir çocuğun yılda 12 kitap okuduğunu aktardı.

Çocukların kitap okuma ortalamasının yetişkinlerin neredeyse iki katı olduğunu belirten Yıldız, "Çocuklarımızın önünde onlara örnek olacak büyükler kitlesi yok. Buna rağmen çocukları okumamakla suçlayan yetişkin kitlemiz var." dedi.

Bican Veysel Yıldız, Türkiye'de kitapların rastgele seçildiğini ve düzensiz okuma yapıldığını dile getirerek, "Yüzde 45,5'lik bir kesim, yani nüfusun yarıya yakını rastgele kitap seçiyor ve düzensiz okuyor. Ne yazık ki aynı durum çocuklar için alınan ve çocuklar tarafından okunan kitaplar için de geçerli." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.