Çocuklar Neden Tembelleşir?

Çocuğunuz tembel mi? Uzmanlardan ailelere rehber niteliğinde tavsiyeler...

Ders çalışma ve ödev yapmanın sorumluluk bilincinin bir parçası olduğunu vurgulayan uzmanlar, birçok ebeveynin aşırı kollayıcı ve koruyucu davranarak çocuğu tembelleştirdiğine dikkat çekiyor. Çocuğun gündelik hayatında kendi yapabileceği şeyleri yaparak öğrenme sürecinin işlediğini vurgulayan uzmanlar, “Neyi nasıl yapacağını önce anlatın, sonra gösterin, yapamazsa yardım edin” uyarısında bulundu.

GÜNDEME GELEN SORUNLAR

Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, okulların açılmasıyla beraber gündeme gelen sorunlar arasında ödev ve ders çalışma krizleri olduğunu söyledi.

ÇOCUĞU AİLE TEMBELLEŞTİRİYOR

Krizin temel nedeninin birçok ebeveynin aşırı kollayıcı ve koruyucu tutumu olduğunu ifade eden Uygun, ders çalışmanın bir sorumluluk bilinci olduğunu, çocukların yapabileceği şeyleri ebeveynlerin üstlenmeleri sonucunda çocukların tembelleştiklerini kaydetti.

“Birçok ebeveyn aşırı kollayıcı ve koruyucu davranarak, çocuğun yapabileceği şeyleri de kendisi yapmakta ve çocuğu tembelleştirmekte” diye Uygun, şöyle konuştu:

“Okul çocuğun sosyal hayatı deneyimlediği ilk ortam ve kuralların ebeveynlerden bağımsız olarak işlemeye başladığı yeni bir alandır. Okulda artık sorumluluklar devreye girmeye başlamıştır. Bu nedenle ders çalışmak sorumluluk bilincinin bir parçasıdır. Bu nedenle ders çalışma eylemi, çocukların aileden edindiği sorumluluk bilinci açısından ele alınmalıdır. Ebeveyn tutumları çocuğun sorumluluk bilincini geliştirmesi açısından büyük önem taşır. Çocuğun kendi disiplinini oluşturması için ebeveynlerin desteğine ihtiyacı vardır.”

BAŞARMIŞLIK HİSSİ MOTİVE EDİYOR

Baskı yapmanın veya azarlamanın çocuğun dersten ve okuldan soğumasına neden olacağına da dikkat çeken Uygun, “Başarmışlık hissi çocuğa yaptığı davranış için motivasyon sağlar. Önce çaba sarf etmesi gerektiğini öğretir. Ama bunu yaparken üslubunuz ‘sen kendin yap, artık koca çocuksun’ gibi itici bir üslup olmamalıdır” tavsiyesinde bulundu.

ANLATIN, YAPMAZSA YARDIM EDİN

Uygun, çocuğun sorumluluk kazanması için ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu:

- Çocuğun gündelik hayatında kendi yapabileceği şeyleri yaparak öğrenme sürecini engellemeyin. Neyi nasıl yapacağını önce anlatın, sonra gösterin, yapamazsa yardım edin.

- Ödevi yapmanın veya yapmamanın sorumluluğunu çocuğun almasını sağlayın.

- Zaman planlamasını öğrenmesi için günlük plan oluşturup uyum sağlamasına yardımcı olun. Bunu yaparken sadece hatırlatmada bulunun.

- Asla baskı yapmayın, sabırlı ve anlayışlı bir üslup sergileyin.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.