Çocuklar Nasıl Yetiştirilmeli?

Cenâb-ı Hak bütün ilimleri, kendisinin bilinmesine bir vâsıta olarak halk etmiştir. Diri kalpler için her ilim; sebepten müsebbibe, eserden müessire, sanattan sanatkâra götüren bir vesîledir.

Dolayısıyla cehâlet, dünyevî bilgileri bilmemek değildir. Asıl cehâlet, Cenâb-ı Hakkʼı bilmemektir. Allâhʼın lûtfuyla var olup yine Oʼnun nîmetleriyle perverde olduğu hâlde, bütün bu nîmetleri bahşeden yüce kudreti tanımamaktır.

ALLAH'TAN UZAKLAŞTIRAN İLİM

Mevlânâ Hazretleri’nin buyurduğu gibi:

“Çok âlim vardır ki irfandan nasîbi yoktur. İlmi ezberleyip yutmuştur da, Allâh’ın sevdiği bir dostu olamamıştır!”

Yani ilim, onları Allâh’a yaklaştıracağı yerde, uzaklıklarını artıran bir gaflet perdesine dönüşmüştür.

Şunu da ifâde edelim ki, bugün toplumda giderek yaygınlaşan yanlışlardan biri de, “ilim” anlayışının zihinlerde geçirdiği mânâ kaybıdır. İlim, Cenâb-ı Hakk’ın sübûtî sıfatlarından biridir. Allah Teâlâ, mutlak ve küllî ilim sahibidir. Yani O’nun ilmi, olmuş ve olacak her şeyi kuşatmıştır.

O’nun ilmi dışında kalan hiçbir şey yoktur.

BÜTÜN İLİMLER CENAB-I HAKK'IN SIFATINDAN BİR TECELLİ KIRINTISI

İnsanoğluna verilen maddî ve mânevî bütün ilimlerse, Cenâb-ı Hakk’ın bu sıfatından sadece bir tecellî kırıntısıdır. Bu sıfatın insanlar üzerindeki tecellîsinden asıl gâye, kulun ilâhî kudret ve azameti lâyıkıyla idrâk ederek duygu derinliğine nâil olmasıdır. Bunun neticesinde kulda, her şeye ibret nazarıyla bakış tarzının meydana gelmesidir. Okuduğu, öğrendiği bütün ilimlerin hikmet tarafına da vâkıf olmasıdır.

BUGÜN YARIM VE NOKSAN BİR İLİM ANLAYIŞI OLUŞTURULUYOR

Bugünkü ilim anlayışı ise, Allâh’ın kâinâta koyduğu maddî, zâhirî ve fizikî kanunların keşif ve tespitinden öteye geçmiyor. Böylece o kanunları yaratan Allâh’ı bilmek demek olan “mârifetullah” safhası, yani işin can damarı göz ardı ediliyor. Topluma ilâhî sanatın tezâhürleri anlatılıp bunların Sanatkâr’ı olan Allâh’a kalben intikâlin eğitimi verilmiyor. Böylece, yarım ve noksan bir ilim anlayışı oluşturuluyor.

EVLÂTLARIMIZ NASIL YETİŞTİRİLMELİ

Hâlbuki mâneviyattan mahrum bir şekilde, tek taraflı olarak verilen bir eğitim, noksandır. Eğitimde madde ve mânâ âhengi şarttır. Aksi hâlde insan, tek kanatla uçmaya çalışan bir kuş gibi, aç bir kedinin lokması oluverir. Bu yüzden Allâh’ın büyük bir emâneti olan evlâtlar “zülcenâhayn”, yani iki kanatlı olarak yetiştirilmelidir. Madde ve mânâ, beden ve ruh, akıl ve kalp âhengi içinde, dünya ve âhiret beraberce öğretilmelidir. Evlâtlarımız meslekî eğitimlerini en güzel bir şekilde almakla birlikte, mânevî değerlerini de kazanmalıdır. Fazîlet ve takvâ ehli, sâlih, edepli, vicdanlı, ahlâklı doktorlar, mühendisler, muallimler, işçiler, işverenler, memurlar, idâreciler… olarak yetişmelidir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler-1, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.