Çocuklar Dünyanın İlk 'çocuk Sokağı'nda Oruçlarını Açtı

Esenler'de Ramazan’ın ilk iftarı dünyanın ilk 'Çocuk Sokağı'nda yapıldı. Anneleriyle birlikte 1500 çocuk hep birlikte oruçlarını açtı.

Esenler Belediyesi, Ramazan ayının ilk gününü yine çocuklara ayırdı. Anneleriyle birlikte 1500 çocuk, hayatlarında ilk kez oruç tutmanın ve Ramazan'ın bereketini paylaşmanın mutluluğunu yaşadı.

İftar öncesi Karagöz-Hacivat gölge oyunları, animasyon, jonglör ve illüzyon gösterileri ile hoşça vakit geçiren çocuklar, genç piyanist Güneş Yakartepe'nin verdiği tasavvuf konserini de keyifle dinlediler.

EZAN DA DUA DA ÇOCUKLARDAN

İftar vaktinin gelmesiyle kendileri için hazırlanan masalarda yerlerini alan çocuklar, bir çocuk tarafından okunan akşam ezanı ile birlikte hep birlikte oruçlarını açtılar. Çocuklar, ilk iftarlarının ardından yine bir çocuğun yemek duasına hep birlikte el açıp "amin" dediler. Minikler, ilahiler okuyup dünya üzerindeki tüm mazlum çocuklar için de dualar ettiler. Bir Osmanlı geleneği olan "diş kirası" adı altında çocuklara çeşitli hediyeler de verildi.

6 YILDIR İLK İFTAR ÇOCUKLARLA

Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da, ilk iftarlarını yapan çocukları yalnız bırakmadı. Çocukların büyük sevgi ve ilgisini karşılıksız bırakmayan Başkan amcaları, miniklerle hatıra fotoğrafları çektirdi.

Ramazan'ın ilk iftarını yine çocuklarla yapan Başkan Göksu, "Esenler Belediyesi olarak mübarek Ramazan ayının ilk gününde yine çocuklarımızla oruçlarımızı açtık. Altı yıldır ilk iftarımızı yavrularımızla yapıyoruz. Çocuklarla yapılan ilk iftar, hem bizim için hem de çocuklarımız için çok anlamlı. İnşallah çocukların acı çekmediği ve gözyaşı dökmediği, barış dolu, hayırlı bir Ramazan geçiririz" diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.