Çeyizlerini Suriyeliler İçin Sattılar

Kilis'te lise öğrencileri, çeyizlerindeki el emeği ürünlerle düzenledikleri kermesin gelirini, sınır ötesindeki ihtiyaç sahiplerine yolladı.

Kilis'te Ekrem Çetin Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, çeyizlerini sergiledikleri kermesten elde edilen geliri sınır ötesindeki ihtiyaç sahibi Suriyelilere gönderdi.

Okullarında düzenledikleri kermeste çeyizlerindeki el emeği ürünleri satan öğrenciler, elde ettikleri 3 bin 500 lira gelirle, hazırladıkları insani yardımmalzemelerini Türk Kızılayı yetkililerine teslim etti.

Okul Müdürü Leyla Yarımdağ, öğrencilerinin örnek bir davranış sergilediğini belirterek, Suriye'nin Halep kentinde yaşanan olaylar karşısında duyarsız kalmadıklarını söyledi.

Öğrencilerin bu fikirle kendilerine geldiğinde "Kanayan Yaralara Dokunan Eller" projesini başlatmaya karar verdiklerini ve bu çerçevede kermes düzenlediklerini anlatan Yarımdağ, öğrencilerin çeyizlerini kermeste sattıklarını, aynı zamanda esnaf ve vatandaşlarla bazı kurumlardan destek aldıklarını belirtti. Yarımdağ, bir öğrencilerinin de geçen sene hadis yarışmasında kazandığı 5 altından 3'ünü kermese bağışlamasının kendilerini duygulandırdığını dile getirdi.

Öğretmenlerden Bircan Sayan da kente geçen yıl içerisinde bombalar düştüğünü, bu nedenle de Suriyelilerin hissiyatını en fazla kendilerinin anlayabildiğini ifade etti.

Esengül Arslan da projeyle, birkaç çocuğun yüzündeki gülümsemeye neden olmaya çalıştıklarına vurgu yaptı.

Kızılay Kilis Şube Başkanı Faruk Erdinç, düzenlenen kermes sonrası elde edilen 3 bin 500 lirayla kışlık kıyafet, battaniyenin okul idaresinden teslim alındığını, en kısa zamanda sınırın Suriye tarafındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağını kaydetti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.