Çevre Kirliliği Milyonlarca Çocuğu Öldürüyor

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayımladığı iki yeni rapora göre, çevre kirliliği her yıl 5 yaşın altında 1,7 milyon çocuğun ölümüne neden oluyor.

Raporlarda dünya genelinde 5 yaş altı ölümlerin dörtte birinin, açık ve kapalı alan hava kirliliği, kirli su ve yetersiz temizlik koşulları gibi çevresel faktörlerden kaynaklandığı belirtildi.

ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN EN YAYGIN NEDENİ 

İlk raporda çocuk ölümlerinin en yaygın nedenlerinin ishal, sıtma ve ishal olduğu kaydedildi.

İkinci DSÖ raporunda da her yıl 5 yaşın altındaki çocuklardan 570 bininin, açık ve kapalı alanlardaki hava kirliliğine ve pasif sigara içiciliğine bağlı solunum yolları enfeksiyonları nedeniyle, 361 bininin yetersiz temizlik koşulları, hijyen ve temiz içme suyuna sınırlı erişime bağlı ishal dolayısıyla yaşamını yitirdiği ifade edildi.

KANSERE YOL AÇAN ELEKTRONİK ATIKLAR

Rapora göre, doğduktan sonra bir ay içinde ölen 270 bin çocuğun hayatları, temizlik koşullarının iyileştirilmesi, temiz suya erişimin sağlanması ve hava kirliliğinin azaltılmasıyla, sıtmadan kaynaklanan 200 bin ölüm ise sivrisinek kontrolü ve temiz su sağlama gibi yöntemlerle önlenebilirdi.

Raporlarda, akıllı telefon gibi cihazlardan saçılan, çocukların zekasını olumsuz etkileyen, akciğer hasarı ve kanser gibi rahatsızlıklara yol açan elektronik atıkların seviyesinin 2018 yılında 50 milyon metrik tona ulaşacağı tahminine yer verildi.

İklim değişikliğinin küçük çocuklarda astıma yol açtığına işaret eden DSÖ, astıma bağlı semptomlar görülen 5 yaş altı çocuklardan yüzde 44'ünün, çevresel faktörler nedeniyle bu durumla karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.