Cennete Girecek Hayvanlar

Hayvanların ahirette durumları ne olacak? Hayvanlar insanlardan hakkını alacaklar mı? Rivayete göre Cennete girecek hayvanlar hangileridir?

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhumâ-; “Vahşî hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde.” (et-Tekvîr, 5) âyet-i kerîmesiyle ilgili olarak;

“Her şey haşredilecek, hesap için Mahşer meydanına toplanacak, hattâ sinekler bile!” buyurmuştur. (İbn-i Kesîr, Tefsîr, (et-Tekvîr, 5).)

Bütün mahlûkat Mahşer meydanında toplandıktan sonra hesaplar görülmeye başlanacaktır. Lâkin  hayvanlar arasındaki dâvâlar, insanlardan evvel hükme bağlanacaktır. Bu hesaplaşmanın neticesinde bütün hayvanat tekrar toprak olacaktır.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa, hepsi ancak sizin  gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rab’lerinin huzûruna getirileceklerdir.” (el-En‘âm, 38)

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- bu âyet-i kerîme hakkında şöyle buyurur:

“Kıyâmet günü bütün mahlûkat Mahşer meydanına toplanır. Hayvanlar, böcekler, kuşlar ve her şey… Allâh’ın adâleti tam olarak tahakkuk eder, hattâ boynuzsuz koyunun hakkı bile kendisine zarar veren boynuzlu koyundan alınır. Sonra Cenâb-ı Hak hayvanlara; «Toprak olun!» buyurur. İşte o zaman (bu hâli gören) kâfir  kimse (hesâba çekilecek olmanın dehşetinden); «Ah keşke ben de (şu hayvanat gibi) toprak olsaydım!» (Bkz. en-Nebe, 40.) diyecektir.” (Hâkim, Müstedrek, II, 345/3231. Krş. Hâkim, IV, 619/8716)

CENNETE GİRECEK 10 HAYVAN

"Mişkâtü’l-Envar" isimli eserde İmam Mukâtil’den cennete girecek hayvanlar hususta şöyle bir rivayet nakledilir:

Mukâtil’in dediğine göre mü’minlerle beraber cennete on hayvan girecektir:

  1. Sâlih -aleyhisselâm-’ın devesi,
  2. İbrahim -aleyhisselâm-’ın buzağısı,
  3. İsmail -aleyhisselâm-’ın koçu,
  4. Mûsâ -aleyhisselâm-’ın ineği,
  5. Yûnus -aleyhisselâm-’ın balığı,
  6. Üzeyr -aleyhisselâm-’ın eşeği,
  7. Süleyman -aleyhisselâm-’ın karıncası,
  8. Belkıs’ın kuşu (Hüdhüd),
  9. Ashâb-ı Kehf’in köpeği (Kıtmîr)
  10. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’ın devesi.

Ayrıca Mişkâtü’l-envâr’da bu hayvanların hepsi koç sûretinde yaratılacağı ve bu şekilde cennete girecekleri belirtilmiştir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Dersimde çok faydası dokundu tşk

    YUNUZ BALIGI VE SINEK NASIL OLACAK

    • Sinek değil inek

    sagolun derssimde yarralı oldu

    Harrrikkaaaa

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.