Çayın Fiyatı Nasıl İstediğinize Bağlı!

Gümüşhane’de kendisinden kaba şekilde çay istenmesinden rahatsızlık duyan 25 yıllık kahveci Turgut Erdoğan, çay fiyatlarını “nezaket” tarifesine göre belirliyor.

Gümüşhane’de 25 yıllık kahveci Turgut Erdoğan, müşterilerinin kendisinden bağırarak çay istemesinin önüne geçmek için çareyi “nezaket tarifesi” adını verdiği çay fiyat listesi düzenlemekte buldu.

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Zigana köyünde 60 yılı aşkın süredir hizmet veren Guricanın Hamit’in Kıraathanesi’ni işleten 58 yaşındaki Erdoğan, müşterilerinin emir niteliğinde sözlerle kendisinden çay istemesinden rahatsız oldu.

ÇAY FİYAT TARİFESİ

Bunun üzerine çareler aramaya başlayan Erdoğan, 2 yıl önce üslup nazikleştikçe azalan çay fiyat tarifesi hazırladı. Tarifeyi iş yerinin duvarına asan Erdoğan, bu yöntemle müşterilerinin kendisine nezaket kuralları çerçevesinde davranmasını hedefliyor.

Listedeki tarifede çay ücretleri, “Çay ver 2, çay gönder 1,75, çay versene 1,50, çay alabilir miyim 1,25, çay verir misin 1, Turgut Bey müsaitseniz çay alabilir miyim 0,65 lira” şeklinde yer alıyor.

Erdoğan, kahveye gelen müşterilerinin bağırarak, nezaket kuralları dışında çay istemesinden rahatsızlık duyduğunu ifade ederek, bunu önlemek adına 2 yıl önce nezaketi esas alan yeni bir çay tarifesi oluşturduğunu anlattı.

TATLI DİLLE İSTERSEN DAHA UCUZ

“Nezaket tarifesi”ni ilk astığında müşterilerinin bu durumu yadırgadığını ancak zamanla alıştıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ben onların yola gelmesi için böyle bir şey yaptım. ‘Listeye bakın ve ona göre benden çay isteyin.’ dedim. Listeye bakan bazı müşteriler yola gelmeye başladı. İyilikle çay istersen fiyatı düşük çay içersin ama nezaket dışı, bağırarak istersen istersen pahalı içersin. İnsanlar nezaketsiz davranmasınlar diye çay tarifesini bu şekilde astım. İsteme şekillerine göre çayın fiyatını belirliyorum.”

Erdoğan, amacının daha fazla kar elde etmek olmadığını, bu tarifeyle insanların kendisine daha nazik davranmasını sağlamaya çalıştığını vurgulayarak, “Amacım yüksek sesle ileri geri konuşup çay isteyenleri caydırmak. Bu listeyi insanlar daha nazik olsun diye astım. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Tatlı dille konuşmaya başladılar. Yola gelmeyene de çay tarifesini 2 lira yapıyorum. Bu listeye göre benden çay isteyip yola gelen müşterilere de bazen çayı bedava veriyorum.” diye konuştu.

Kaynak: AA

 

İslam ve İhsan

İSLAM’DA ZARAFET, NEZAKET VE İNCELİK

İslam’da Zarafet, Nezaket ve İncelik

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.