Çarpık Ayak Nasıl Tedavi Edilir?

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Ortopedi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Fethi Ceylan, çarpık ayak sorununun tedavisinin mümkün olduğunu belirterek, tedaviye bebek doğar doğmaz başlanması gerektiğini söyledi.

Doç. Dr. Mehmet Fethi Ceylan, yeni doğan bebeklerde sık görülen ve önemli bir hastalık olan çarpık ayak sorunu ve tedavisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

ÇARPIK AYAK HASTALIĞI NEDEN OLUR?

Çarpık ayak hastalığının ayağın iç kısmına doğru dönüklüğüyle kendini belli ettiğini ve anne karnında gelişen bir hastalık olduğunu söyleyen Ceylan, “Hastalığın sebebi tam olarak ortaya konulmamıştır. Sebebi belli olmayan hastalık grubunda değerlendirilir. Nedeni tam olarak bilinmese de genetik yatkınlık olduğu düşünülmektedir. Ortalama yüzde 1 görülen bir hastalıktır ve erkeklerde kızlara göre 2 ile 3 katı daha fazla görülmektedir” ifadelerini kullandı.

Çarpık ayak sorununun tedavisinin mümkün olduğunu dile getiren Ceylan, “Bu hastalık tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedaviye bebek doğar doğmaz başlanması gerekmektedir. Çünkü anneden gelen hormonların etkisiyle bebeğin ayağı daha yumuşak ve esnek olduğu için tedaviye daha iyi cevap verdiği düşünülmektedir. Ardışık yapılan haftada bir kez alçılamalarla 5-6 hafta içerisinde normal bir ayak pozisyonu elde edilebiliniyor” dedi.

Tedavi yöntemine ve hangi durumlarda ameliyat gerektiğine değinen Ceylan, “Öncelikle tedaviye doğar doğmaz başlamak gerekir. Birer haftayla yapılan alçılama ile 5-6 hafta sonucunda genelde normal ayak görselliği elde edilir. Akabinde ayağın arka tarafındaki Aşil tendonunda / kirişinde gerginlik varsa bunun küçük bir ameliyatla gevşetilmesi ve kesilmesi gerekmektedir. Tedavi gören çarpık ayaklı çocuğun 6-7 yaşına gelene kadar da ortopedik ayakkabılar kullanması gerekiyor.

Çocuk, yürüme çağına geldiğinde yürürken bu ayakkabılar çıkartılır fakat uyku esnasında bu ortopedik ayakkabılar kullanılarak ayağın tekrar içe doğru dönmesinin engellenmesi gerekir. Tedavi yarıda bırakıldığı zaman hastaların ayağı tekrar içe doğru dönebilir ve çocuk ayağın dış kısmıyla uygunsuz bir şekilde yere basar. Tedavi bırakılırsa, ilerleyen süreçte ayak bileği kemiklerinde kireçlenme oluşur ve ağrı gelişir. Ağrılı ve deforme bir ayakla, aksayan özürlü bir birey olarak hayatlarına devam ederler. Tedavi sonrası takiplerin aksatılmaması ve önerilen ortopedik ayakkabıların uygun şekilde kullanılması önem arz eder. Ailelerin çocuklarında çarpık ayak sorunu varsa biran önce ortopedi doktoruna başvurmaları gerekmektedir. Tedavi süreci yaklaşık 2 aydır fakat 5-6 yıl boyunca hastalık tekrarlamasın diye ortopedik ayakkabı kullanılmalıdır. Bu süreç tamamen bitene kadar aileler çocuklarını düzenli olarak kontrollere getirmeli ve tedaviyi üstlenen ortopedi doktorunun önerilerine mutlaka uymalıdırlar” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.