Bu Çağda Bu Kafa Olur mu?

İbadet Hayatımız

“Bu zamanda olur mu?”, “Bu çağda bu kafa!” ve benzeri şeytânî ve nefsânî karalamalarla insanı Rabb'inden uzaklaştırmaya çalışanlara dikkat!

“Ey îmân edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icâbet edin / uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka O’nun huzûrunda toplanacaksınız.” (el-Enfâl, 24)

Demek ki;

Kitap ve Sünnet, yani Allah ve Rasûlü’nün bizi davet ettiği hususlar, bize hayat ve huzur veren, bizi ebedî saâdete kavuşturan hakikatlerdir.

Maalesef âhiretin unutturulduğu, modern bir câhiliyyenin yaşandığı devrimizde; dînî hakikatler, hayatın akışına mâni imiş, insanların dünyevî inkişâfına engel çıkarırmış şeklinde menfî telkinler yapılmaktadır.

“Bu zamanda olur mu?”, “Bu çağda bu kafa!” ve benzeri şeytânî ve nefsânî karalamalarla, ilâhî tâlimatlar tezyif edilmeye çalışılmaktadır.

Hâlbuki; biz kulların Allâh’a yakınlığının yegâne yolu, O’nun tâlimatlarına ittibâ etmemizdir.

İnsanla beraber bütün mahlûkātı ve bütün cihânı, mâzîyi ve istikbâli yaratan Allah’tır. O’nun dîni, iki cihanda da huzur ve saâdetin reçetesidir.

Cenâb-ı Hak buyurur:

وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُولٰى

“Şüphesiz âhiret de dünya da Bizim’dir. (İkisinde de hüküm Bizim’dir.)(el-Leyl, 13)

Ne hazindir ki, dînî hakikatlere çağ dışı diyenler; muâsır dinsizlerin içinde yuvarlandığı ve debelendiği sefâleti, saâdet zannetmektedir. Ferdi intiharda, uyuşturucuda ve cinsî sapkınlıklarda çare arayan; ailesi çökmüş ve parçalanmış; toplumu da tefessüh etmiş olan batı dünyası, maalesef insanımıza ideal bir toplum olarak takdim edilmektedir!

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2019 Ay: Haziran, Sayı: 172