Bu Bahçedeki Her Şey Helal

Kütahya'da bir hayırsever, adeta dinlenme tesisine çevirdiği yol kenarındaki bahçesinde vatandaşlara ücretsiz yiyecek-içecek ikram ediyor.

Kütahya'da yaşayan Ali Emir, dinlenme tesisine çevirdiği yol kenarındaki bahçesinde yetişen sebze-meyve ile çay ve kahveyi mola veren vatandaşlara ücretsiz ikram ediyor.

Merkeze bağlı Ahiler köyünde yaşayan 6 çocuk babası 67 yaşındaki Emir, uzun yıllar çiftçilik yaptıktan sonra emekli oldu. Maddi imkansızlıklarına rağmen 3 yıl önce yol kenarında insanların yararlanması için çeşme yapmaya karar veren Emir, dostlarının da yardımıyla bunu gerçekleştirdi.

TEK İSTEĞİ DUA

Yine arkadaşlarının yardımıyla yoldan geçenlerin dinlenebileceği ve bu sırada meyve ve sebzelerden ücretsiz yararlanabileceği bir bahçe oluşturan Emir'in ziyaretçilerden tek isteği dua.

Emir, köyünün yakınlarındaki yüzlerce aracın geçtiği bahçeye vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Bahçeye, yoldan geçen vatandaşların ihtiyaçlarını gidermesi için çeşmenin yanı sıra tuvalet, mescit ve çardak yaptığını anlatan Emir, "Bu araziyi hayırsever vatandaşlarımız bağışladı. Ben de kendi imkanlarım ve arkadaşlarımın desteğiyle çeşitli sebze ve meyvelerden oluşan bir bahçe oluşturdum. Yoldan geçen insanların yararlanması için bahçede çeşme, tuvalet, mescit ve çardak yaptık. Yoldan geçerken bahçeyi gören birçok vatandaş burada durup ihtiyaçlarını gideriyor. Herkes buradan memnun ayrılıyor." dedi.

"BAHÇEDEKİ HER ŞEY HELAL"

Emir, bahçeyi kullanan vatandaşlardan hiçbir ücret almadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bahçeye her gün gelmeye çalışıyorum. Buradaki çardakta ekmek, çay, kahve, şeker, tüp ve mutfak malzemeleri var. Bahçeye gelenlere çay ikram ediyorum. Ben yokken gelenlerin bahçedeki nimetlerden faydalanması için de tabelaya 'Bu bahçede ekili dikili her şey senindir ve helaldir' diye yazı yazdırdım. Yoldan geçenler kendileri çay demleyip içebiliyor. Bahçedeki sebze ve meyvelerden yiyebiliyor. Bunların hepsi helal. Bir yandan da bazı vatandaşlarımız çardağa eksilen malzemeleri fazlasıyla koyuyor. Burada her şey bedava."

Ömrünün sonuna kadar bu hizmeti sürdüreceğini aktaran Emir, "Buradan yararlanan insanlar bana sadece 'Allah razı olsun' desin, benim için o yeter. Bahçeme herkesi bekliyorum." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.