Bu Baharatın Kilosu 15 Bin Dolar

 Bursa'nın İnegöl ilçesinde genç müteşebbis Hasan Esen dünyanın en pahalı bitkisi olarak bilinen ve ilaç, gıda ve tekstil sektöründe renk verici olarak kullanılan safran yetiştiriyor. Kilosu 15 bin dolar (45 bin lira) olan safran, kendi ağırlığının 100 bin katı sıvıyı sarıya boyuyor.

Bursa'nın İnegöl ilçesinde, evinin bahçesinde safran yetiştiren genç müteşebbis Hasan Esen, bu işi geliştirmek istiyor. Kendisini ziyaret eden İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mahmut Doğru'ya safran hakkında bilgiler veren Hasan Esen, köyünde farklı ürün yetiştirmeye meraklı biri olduğunu belirterek, “Safranın evvela pazarını araştırdım. Köy yerinde yapılabilecek bir ürün olduğunu fark ettik. Getirisi oldukça yüksek. Safranbolu'dan 1 kilogram tohum getirttim ve bahçeme ektim. Şu an ikinci senesi. Ürün vermeye başladı. Başta ilaç ve gıda sanayii olmak üzere tekstil sektöründe de kullanılıyor. Şu an gramı altınla yarışıyor. Şayet destek veren olursa üretimini artırmak istiyorum" dedi.

Kırsaldaki köyler için bu tür farklı ürünlerin önemli olduğunu ifade eden Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik ise, “Köylerimiz için bu tür ürünler önemli. Meyveci köylerimiz zaten bu tür ürünlerle uğraşamaz. İnegöl'ün kuzey bölgesinde olan köylerde bu tür değişik ürünlerin üretilmesinde yarar var. Safran için bu köylerimizin havası ve iklimi uygun. Çiftçilerimiz yardımcı olacağız. Müdürümüzle birlikte gereken desteği vereceğiz. İnegöl'de 100 kalemden fazla ürün yetişiyor. Bu tür farklı ürünlerde ilave edersek, bizler için artı bir kazanç olur" dedi.

YÜKTE HAFİF PAHADA AĞIR

Safranın yaklaşık 80 kadar türü var. Kendi ağırlığının 100 bin katı sıvıyı sarıya boyar. Safran fiyat olarak oldukça pahalı. 1 kilo safranın fiyatı 10-15 bin dolar civarında. Safran, süsengiller familyasından olan, çiçeklerini sonbaharda açan, yaklaşık 20-30 santim boylarında baharat olarak kullanılan soğanlı bir kültür bitkisi. Baharat olarak keskin bir lezzete, saman ya da iyodoform gibi bir kokuya sahip. Yemeklere verdiği altın sarısı rengi, içindeki krosin denilen karotenoit boya maddesinden kaynaklanır. Bunun için baharat olarak büyük rağbet görüyor. Bunun yanında tıp alanında da bu bitkiden faydalanılıyor.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.