Boşnak Böreği Nasıl Yapılır?

Boşnak mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan Boşnak böreğini denemelisiniz.

Boşnak böreği tarifi...

Malzemeleri:

1,5 su bardağı su

4 su bardağı un (yaklaşık)

1 yemek kaşığı tuz (silme)

150 gr. tereyağı (eritilmiş)

1 çay bardağı sıvı yağ

İçi için,

500 gr ıspanak (tercihe göre)

150-200 gr beyaz peynir

1 adet soğan

Üzeri için,

1 yemek kaşığı tereyağı

1 yemek kaşığı yoğurt

Yapılışı:

Ispanağı sirkeli suda bekletin ve daha sonra iyice yıkayın. Çok ince olmayacak şekilde doğrayın. Beyaz peyniri biraz kalın olacak şekilde rendeleyin. Soğanı ince ince doğrayın. Tencereye soğanı, sıvı yağı koyun ve pişirin. İçine ıspanağı ilave edin ve biraz kavurun. Ocaktan alıp, içine peyniri ilave edin ve iyice karıştırın.

Unu eleyin ve ılık suyun içine tuzu, unu azar azar ilave edin. Ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur yoğurun ve 30 dakika dinlendirin. Hamuru 4 veya 5 parçaya bölüp, yuvarlayın ve 30 dakika daha dinlendirin. Hamuru merdane ile yarım cm kalınlığında açın. (açarken merdaneyi içten dışa doğru kullanın)

Tereyağını, sıvı yağı birbirine karıştırın ve hamurun her yerini yağlayın. Kenarlardan çekerek (eşit şekilde) hamuru inceltmeye başlayın.(açtıkça yağı çekeceğinden, ara sıra hamuru yağlayın)

Hamuru inceltip, büyütün ve kenarlarına ıspanaklı peynirli harçtan yayın. Hamuru yine çekerek harcın üzerine kapatın ve rulo şeklinde sarmaya başlayın. Hamuru tekrar çekerek ve ara sıra yağlayarak hamuru inceltip ortaya doğru rulo yapmaya devam edin. Hamur artık çekilmeyecek kadar inceldiğinde, ortadan ikiye kesin.

Büyük simit halkası gibi olan hamuru hafif çekerek uzatın. Yağlanmış yuvarlak fırın tepsisine ortadan başlayarak spiral şeklinde yerleştirin. Tüm bezeleri yanı şekilde açtıktan sonra hamurun üstüne tereyağlı yoğurtlu karışımdan sürün.

Önceden ısıtılmış 200° fırında altı ve üstü kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun.

Kaynak: Yemektarifleri.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.