Boşanmalar Neden Arttı?

2017 evlenme ve boşanma oranlarına göre boşanma oranları yıllara göre arttı. Peki boşanmalar neden arttı? Büyük emek ve uüraşlar sonucu kurulan yuvalar niçin bu kadar kolay yıkılıyor?

Evlenmelerin oranı azaldı, boşanmalar arttı. Geçen yıl evlenen çift sayısı 569 bin 459, boşanan çift sayısı ise 128 bin 411 oldu.

Evlenen çift sayısı geçen yıl 569 bin 459, boşanan çift sayısı ise 128 bin 411 oldu. Evlenen çiftlerin sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,2 azaldı, boşanan çiftlerin sayısı yüzde 1,8 artış gösterdi.

EVLENMELER AZALDI BOŞANMALAR ARTTI

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerini yayımladı.

Buna göre, geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı önceki yıla göre:

  • % 4,2 azalarak 569 bin 459’a geriledi.

Kaba evlenme hızı binde 7,09 olarak gerçekleşti.

Söz konusu dönemde, boşanma sayısı bir önceki yıla göre:

  • % 1,8 artarak 128 bin 411’e yükseldi.

Kaba boşanma hızı binde 1,6 oldu.

Ailelerin aile olmakta en çok zorlandığı dönemlerden birini yaşıyoruz. Her geçen gün yükselen boşanma rakamları bir yana, herkesin en yakınlarından gördükleri ve duydukları boşanma olayları aileler ile ilgili bildiğimiz birçok şeyin değiştiğini gösteriyor. Üstelik boşanmalar ailelerle ilgili sadece buzdağının görünen kısmı, aile içi şiddetten cinayete, kavgalardan küslüklere altta görünmeyen ama üsttekinin bir kaç katı büyük bir dağ daha var.

İslam ve İhsan

EVLİLİKTE KRİZ YÖNETİMİ

Evlilikte Kriz Yönetimi

EVLİLİKLER NEDEN BİTER?

Evlilikler Neden Biter?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.