Böbreği Yok Ama Altın Gibi Kalbi Var

Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde böbrek nakli bekleyen bedensel engelli Mesut İrvül, sırasını durumu ağır olan başka bir hastaya verdi.

12 yıldır böbrek bekleyen 31 yaşındaki engelli Mesut İlvür’e uygun böbrek bulundu. Ancak İlvür, sırası kendisinden daha sonra olan bir kız çocuğunun durumunu daha acil görerek, bulunan organın kız çocuğuna nakledilmesini istedi.

İlçenin Barış Mahallesi'nde oturan Fatma-İsmail İrvül çiftinin 6 çocuğundan dördüncüsü 31 yaşındaki Mesut İlvür, 19 yaşındayken 2 böbreği işlevini yitirdi.

Böbreklerinin çalışmaması nedeniyle Mesut İrvül yüzde 92 engelli oldu. İyileşmek için böbrek nakli bekleyen ve koltuk değnekleri ile yürüyebilen İlvür'e geçen yıl beklediği müjde geldi. Ancak, Mesut İlvür nakil sırasını durumunun kendisinden daha ağır olduğunu düşündüğü bir kıza verdi. Hastalığından dolayı vücudunda birçok yara oluşan ve gittikçe bedeni eriyen İlvür, verdiği karardan pişmanlık duymadığını bildirdi. Bugün olsa aynı kararı yine vereceğini anlatan fedakar engelli Mesut İlvür şunları söyledi:

KOLTUK DEĞENEKLERİYLE YÜRÜYEBİLİYOR

"Diyaliz hastasıyım. Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'nde bana uygun böbrek bulundu. Ben ilk sıradaydım. Ama benden sonra gelen durumu daha acil olan bir kız çocuğu vardı. Sıramı ona verdim. 19 yaşımdan beri engelliyim. Engelleri aşmayı seven biriyim.

YİNE BÖBREK BULUNACAĞI ÜMİDİNİ YAŞIYORUM

Koltuk değenekleriyle yürüyebiliyorum. Bu yüzden koltuk altlarım yara oldu. İnsanlar bazen beni hor da görüyor. Ben buna rağmen her zorluğa göğüs germeye çalışıyorum. Yüzde 92 özürlüyüm. Annem ve babam çok yaşlı. Onlar kendilerine bile bakamıyorlar. Bir de bana bakmaya çalışıyorlar. Ben onlara bakarak kahroluyorum. İçinde olduğumuz engelliler haftasında yine böbrek bulunacağı ümidini yaşıyorum. Sıramı verdiğim çocuğun ailesi beni arayıp teşekkür etti. ben de mutlu oldum."

Tek amaçlarının bütün engellileri bir araya getirmek olduğunu belirten Doğubayazıt Engelliler Dernek Başkanı Oktay Topçi ise, şöyle konuştu:

EŞİ BENZERİ AZ GÖRÜLEN BİR FEDAKARLIKTIR

"Mesut derneğimizin üyesi. Durumunu yakından takip ediyoruz. Gerçekten ihtiyacı çok olmasına rağmen büyük fedakarlık yaptı. Adeta canını bağışladı. Onun bu yaptığını kaç kişi yapar bilemiyorum. Mesut’un yaptığı eşi benzeri az görülen bir fedakarlıktır. Engelli olmasına ve kollarında çok sayıda yara oluşmasına rağmen kendisini kurtarmayıp diğer kızımıza böbreklerini vermiştir. Bizler de derneğimiz adına kendisine özverisinden dolayı teşekkür ediyoruz."

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.