Bırakma Kendini!

Genç Dergisi bu ay okuyucularına “Bırakma Kendini” diyor. Bu çağrı, günümüzün endişelendirici meselelerinden biri olan ve özellikle gençlerde görülen tükenmişlik hissine, hayatı boş, acilen sonlanması gereken bir süreç olarak görme sorununa çözüm olarak yapıyor.

Genç'in dosya konusuyla alakalı olarak Salih Yüzgenç ve Yusuf Temizcan Klinik Psikolog Mehmet Dinç Bey ile birçok soruya cevap olacak nitelikte keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide Mehmet Dinç, kişiye “Niye Bir Daha Yaşamalıyım?” sorusunu sorduracak ve cevabını verecek tavsiyelerde bulunuyor.

Bunun dışında Hamit Kardaş, El Hac Nuh ve Prof. Dr. Recep Şentürk ile de röportajımız mevcut… Müstefid olacağınızı umuyoruz. Mayıs ayının hakkımızda hayırlı olması ve hayırlı işlerde koşturduğumuz bir ay olması duası ile…

Haziran ayında görüşmek üzere...

EDİTÖRDEN / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR

Ümitsizlikle Kalbini Karartma

Geçen yaz, Üsküdar’ın merkezindeki Mimar Sinan Çarşısı’nın hemen yanında yer alan ve bizim çocukların “dönen park” diye niteledikleri yerden geçerken, fiziksel anlamda engelli olduğu belli olan birisi dikkatimi çekti. En fazla 30 yaşlarındaydı. Önüne yarım litrelik suları koymuş, öylece bekliyordu. “Bir su alayım şu kardeşimden” diye içimden geçirdim ve yanına yaklaştım.

“Su ne kadar?” diye sordum, tam konuşamadı, boynu zaten sağa eğikti, parmağıyla gösterip “bir” gibi bir şey söyledi. Elimdeki beş lirayı uzattım ve iyilik olsun diye “tamamdır, üstü kalsın sevgili kardeşim” dedim, suyu alıp yoluma devam etmeye başladım.

Lakin bir baktım, acayip bir şekilde heyecanlandı, ben giderken ayaklandı. İlk anda ne olduğunu bilemedim tabi, “tamamdır, dert değil, benden hediye” dedim yüksek sesle.

Ben ilerledikçe o engelli hâliyle, ayağını yere sürükleyerek arkamdan gelmeye ve “abi” şeklinde boğuk sesler çıkarmaya başladı. “Süphanallah” dedim içimden, derdinin ne olduğunu anlayamadım, “acaba hızla gidip bana yetişemeyeceğini düşündürüp daha fazla yormamak adına geri dönmesine mi vesile olayım yoksa bekleyeyim de ne olacaksa olsun mu?” şeklinde düşünceler geçti içimden. Sonunda dayanamadım, durdum, kendisine doğru yaklaştım. Terlemişti, kızarmıştı, patlayacak gibiydi. Ben kendisine güzelce “sevgili kardeşim, her şey yolunda, sıkıntı yok, lütfen rahat ol” dediysem de, rahatlamadı, ferahlamadı. Sonra baktım, titrek elini bel çantasına götürdü, içinden dört lira çıkardı, bana uzattı. O an, tüm hâli ile resmen “su bir lira, ben asla beş lira alamam” diyordu bana. Şaştım, kalakaldım. Dört lirayı alınca, kendini bıraktı, gevşedi, elini başına kaldırıp mutlu bir “selam” işareti yapıp geri yürüdü...

Beni çok etkileyen bu güzel adamdaki tarif edilemez hak, hukuk duygusu, istiğna hâli ne kadar hoştu. Bu kardeşi unutmam zor. Asillik ve onur deyince, hakkından fazlasını alamayacağı için para üstünü geri vermek üzere arkamdan canhıraş bir şekilde koşuşturduğu dakikalar hep gelecek aklıma... Sonra şu geçici dünyanın beş para etmez statüleri için birbirini yiyen insanları düşüneceğim. Aradaki fark açıktır ki insanlık kalitesinin farkıdır. Ve biz bu farkı böyle küçük münasebetlerle hatırlar ya da hatırlatırken, esas hayatta birbirimizle yüzleştiğimizde cüssemizi aşan büyüklüklerde tekrar önümüze getirecekler. İşte o gün insanların acıyarak baktıkları bu güzel kardeşim gibiler muhtemelen gıpta ile bakılan şanslılara dönecekler. Sanırım biz esas o gün anlayacağız: Talih nedir, baht nedir, şans nedir? Bu dünyanın gıpta edilen statü, makam ve mevkilerinin aslında hiçbir değeri yokmuş. İnsanların belki de dönüp acıyarak baktıkları insanlar esas imrenilmesi gereken şanslılarmış. Bütün değer hükümlerinin ters yüz olacağı o günde hepimiz için güzellikler diliyorum.

GENÇ o dehşetli günün güzelliğine ve ebedi gençliğine talip bir yol arkadaşınız olmaya devam edecek. Engelli diye üstten bakılan kardeşlerimizi hatırlatacak, esas engelin kalplerimizde olduğunu işaret edecek ve bunu el birliğiyle tamir edebilecek güzel çevreler arayışı içinde olmamız gerektiğini telkin edecek. Kapağımız da böyle bir maksatla hazırlandı zaten. Bizi kıskacına alıp önce bireyci yapan, sonra yalnızlaştıran, nihayet hayata ve etrafımızdakilere küstüren modern sefilliğe karşı “bırakma kendini” diyoruz. Bırakma ki kendine, ailene ve insanlığa faydan olsun. İlgi ile okuyacağınızı umarız.

Bir sonraki sayımıza kadar esenlikle kalmanız temennisiyle…

SORDUK ÖĞRENDİK / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR

GENÇ Okuyanlar OKUR’u Kaçırmıyor

İlklerin Dergisi (Halis Kuralay)

Gündem Oluşturan Dergi (Mustafa Enesoğlu)

TÜRKİYE GÜNDEMİ / SALİH YÜZGENÇ

Haber Başlıkları Şöyle:

- Lütfen, Artık Önümüze Bakalım!

- Gençler İçin Kültür Sanata Destek Artıyor

- Kitap Okuma IN, Kitap Yayınlama OUT

Ne Var Ne Yok?

- İstanbul Gençlik Festivali Yenikapı’da

- 8. Uluslararası Sirkeci Dergi Fuarı Başlıyor

- Türkiye Dünyanın 10 Ülkesi Arasında

DÜNYA GÜNDEMİ / BEYTULLAH DEMİRCİOĞLU

Haber Başlıkları Şöyle:

- Referandum, Batı Dünyası ve Büyük Kürdistan…

- Darbeci Arap Medyasına Göre “Referandum Sonuçları Eksik Demokrasinin Sonucu”

- Suriye’deki İç Savaş ve Buzdağının Görünen Yüzü

- İsrail’in Hayallerini Süsleyen Suriye?

- Arapların Rusya’ya Vizesiz Seyahat Etme Özgürlüğü!

- Arap Dünyası Nereden Nereye…

- Ne Yapacağı Öngörülemeyen İki Lider ve Dünyayı Bekleyen Riskler

GENÇ PEYGAMBER DOSTLARI / MEHMET LÜTFİ ARSLAN

Bahar İçimize Gelsin

Derdimiz ebedi gençlik ise bunun çaresi baharı içimize iktidar kılmaktan geçiyor. Allah’a verdikleri sözü hiç unutmayanlar, cümle yaratılmışa o sözle ve o sözden doğru bakanlar hep şevk, iştiyak ve tazelikle yaşar, sadece içlerini değil, temas ettikleri her yeri bahar kılarlar.

DOSYA / SALİH YÜZGENÇ - YUSUF TEMİZCAN

BIRAKMA KENDİNİ!

Geç aynanın karşısına ve bak orada gördüğüne. Lütfen dikkatli bak ama... Bu kimsede olmayan eller, kollar, vücut, şimdiye kadar kimseye verilmemiş ve kıyamete kadar kimseye verilmeyecek o yüz... Ruhunun, kalbinin, zihninin ve daha bilemediğin nice sırrının muhteşem bir algoritma ile bütünleştiği o biricik varlık: SEN. Sadece bu bile doğrulup ayağa kalkman için yeterli değil mi? Ama olmuyor. Sen ayağa kalkamıyor, üzerindeki ataleti atamıyor, neye sahip olduğunu ve kıymetinin ne paha biçilemez olduğunu anlayamıyorsun. Niye hiç düşündün mü? Tam da işte bu kıymetin yüzünden olmasın? Kimsede olmayana sahipsin. Kimseye verilmeyeni göğsünde taşıyorsun. Ve kimsenin başaramayacağı bir iş seni bekliyor. Birilerinin üzerine abanıp da buna engel olmasından daha doğal ne olabilir? Düşmanların var, fark et. Korkma, bir şey yapacak değiller. Tek yapacakları şey seni seninle engellemek. O yüzden silkin, ayağa kalk ve asla BIRAKMA KENDİNİ.

SÖYLENMELER / AYŞEGÜL GENÇ

Av da İçinde Avcı da!

İnsanda hangi güzellik varsa, etrafında o güzelliği kıskanan, o güzelliği karartmak isteyen, çamur ile kirletmek isteyen hep olacaktır. Sendeki var olan güzellik her ne ise onu korumakla işe başlaman gerekir.

SEYYAH / ADEM ÖZKÖSE

Afganistan’a Yolculuk: 26

Tahran’dan İstanbul’a Dönüş

Bu yolculuk bana asıl meselenin insanın hayallerini gerçekleştirecek cesarete sahip olması gerektiğini öğretmişti. Artık açılması zor bir çok kapıyı hayallerimin peşinden giderek açabileceğime daha çok inanıyordum.

KELİMELER / RABİA GÜLCAN KARDAŞ

Beslendiğin Kaynakları Gözet

Hüsn-ü Aşk’ı okuyanla, Batı romanlarındaki aşk hikayelerini okuyan, sevdiğini aynı sever diyebilir miyiz?

İŞARET / AYŞE YAZICILAR

Eşeledik Külleri Kıvılcımlar Parladı

Ödev olarak verdiğimiz sorulara yirmi kişilik sınıfta neredeyse tüm öğrenciler aynı cümlelerle cevap veriyor. Çünkü hepsi arama motorunda çıkan ilk linki olduğu gibi defterine yazıyor.

PORTRE / YUSUF TEMİZCAN

İki Dünya Arasında Yahya Kemal

MANEVÎ KİŞİLİĞİN İNŞASI / ADEM ERGÜL

Beraberlik Sırrı

Arkadaş meclisleri, düşünce toplulukları, terbiye ocakları, dâvâ yoldaşları ve daha nice beraberlikler rastgele seçimler değil, bilinçli tercihler olmak durumundadır. Bu tercihlerde belirleyici kriterler de nefsimizin arzuları ve basit menfaatleri değil, Rabbânî ve nebevî ölçüler olmak durumundadır.

GÖNÜL DERÂHINDAN HİKMETLER / OSMAN NURİ TOPBAŞ

Mü’min, saâdeti olmadığı yerde arayıp boşuna yorulmamalıdır. Başına kötü bir hâl geldiğinde daha beterine bakıp hâline şükretmelidir. İyiliklerde ve mânevî güzelliklerde dâimâ kendinden daha yukarıda olanlara gıptayla bakıp onlara benzemeye gayret etmelidir. Bunlar, İslâm şahsiyet ve karakterinin gereğidir.

CAN DAMLALARI / ALİCAN TATLI

Asr-ı Saadet Heyecanı

Abdullah Sert ağabey mikrofonla “besmele ve kelime-i şahadeti” yüksek sesle tane tane okuyarak bütün oradakilerin tekrar etmesini istedi. Hakikaten yüksek sesle hep beraber kelime-i şahadetin tekrarlanması, insanın iliklerine kadar işliyor, bütün hücrelerini canlandırıyor, farklı bir heyecan oluşturuyordu.

DURLANMIŞ KELİMELER / SELİM TİRYAKİOL

- Güzel ya da Çirkin

- Çift Taraflı ya da İki Taraflı

- Sağlam ya da Affetmek

- Ne Zaman?

KIZIL ELMA / GÖKHAN GÖKÇEK

Kızılelma Tüm Cihandır

Kızılelma figürü ‘fetih bekleyen’ topraklardır. Türk hakimiyet algısına göre gökteki Rabb’e atfen yeryüzünde O’nun dinini yaşatacak tek bir hükümdar olmalıdır. Kızılelma bir anlamda ”Dünya Bizi Bekliyor” demektir...

TEN KAFESİ / YUNUS EMRE TOZAL

Tefekkür Kulesinden Hakikat Arayışına

“Cemil Meriç kimden yanaydı?” tarzında, Meriç’i herhangi bir akımla kendisine yakınlaştırmaya çabalayan bir soru, şüphesiz Cemil Meriç’e yapılan en büyük zulüm olur. Çünkü Cemil Meriç hakikatin tarafındaydı.

BAGAMOYO / HAŞİM AKIN

Burkina’da Özleyeceklerim

Bizi Burkina’ya bağlayan, hayat damarı olan hidayet törenleri ve kelime-i şehadet talimlerini hayatta bulunmaz tatlar olarak hasret ile anacağım. Bu tat sadece burada bulunur zira… Üç yılda on bine yaklaşan sıfır günahlı insanla kardeş olmak, nasıl unutulabilir?

DAĞARCIK / MEHMET KÖPRÜLÜ

Postmodern Menkıbeler

Neymiş? Bir söze talip olacakmışım ve eski zaman menkıbelerindeki gibi o sözle hayatım değişecekmiş.

KELEBEK İKLİMİ / HALİT YASİR ÖZOĞUL

Dünyanın Acı Kaybı: Rıza Ardıç

Mekanınız cennet, dereceniz âli olsun, güzel insanlar...

YARIM DERVİŞ / SİNAN ÖZGENÇ

Gençlerimiz Neden Ateist veya Deist Oluyorlar?

Önce ikiyüzlülüğü bırakıp gerçek Müslümanlığı seçenlerin sayısının artması gerekiyor. İkincisi; İslam toplumunda yapıcı eleştiri kültürünün gelişmesi gerekiyor. Eleştirenin eleştirilmesi eleştirellik değil; üzgünüm. Bunlar olana kadar bir müddet daha gençlerimiz “üniversiteyi kazanmak için sabahlara kadar dua edip, kazandıktan sonra ateist olmaya devam edecekler” üzgünüm.

MİKRO ALEMDEN MAKRO ALEME / MUAZ ERDEM

Satürn’ün Uydusunda Hayat İzleri

Hayatını uzayda hayat bulmaya adayan meşhur gökbilimci Carl Sagan “Evren epey büyük bir yer. Eğer ki sadece biz varsak, bu epey büyük bir yer israfı olurdu” der. Bu söz biraz sıkıntılı olsa da insanlığın uzayda hayat bulma konusunda ne kadar emin olduğunu çok iyi gösteriyor.

B-İLGİNİZE / SEVİLAY KÖSEBALABAN

Önce Kişi miyim Yoksa Dişi mi?

Kadınların dekoratif bir aksesuar olarak görülmeleri karşısında sessiz mi kalmalı yoksa tepki mi göstermeli?

GEZİ-YORUM / HANDE BERRA

Aşk Tahta Ata Bindi

Çarşıda nar suyu içip, fırınlanmış höşmerimi tatmadan, Saat Kulesi, Aynalı Çarşı ve Çimenlik Kalesi’ni görmeden Çanakkale’ye geldiğimi hissetmem. Kalenin içindeki Piri Reis’e ithaf edilen müzeyi gezer, çizdiği haritalarda kaybolurum.

HAYROLA / MEHMET EMİN OKUR

Adam Aranıyor!

Varlık İmtihanı

On Esasa On Satır-6: Yâd-dâşt: Kendini daima Allah’ın huzurunda bilmek, zikir halini korumak Ali ile Babası

OKURSANIZ / YUSUF TEMİZCAN

- Butik Fuarcılığın Yükselişi

- Okumadığım Kitaplar

- Bu Kitaplar GENÇ’ken Okunmalı!

- Mizah Dergilerine İlgi Duyanları Buraya Alalım

- Notlar...

- Yeni Çıkanlar

BKZ: SABIR / MUHAMMET SAMİ YAYLALI

- Sabır

- Sabreden Derviş

- Sabr-ı Cemil

- Hasbinallah ve Nimel Vekil

- Sabır Taşı

- Hz Eyüb’ün Sabrı Kimde Var?

- Umudunu Kaybetme

- Sabrın Sonu Selamet

GÖNÜLLÜ HABERLER

- İnsan ve Varoluş Kampı

- Ankara’da GENÇ Rüzgarı

- GENÇ Tefekkür Yürüyüşleri

- Çanakkale GENÇ’tir!

- Bir İyilik Yap Kendine

- Seher Tazeliği Diliyoruz

- Nisan’da Medrese Ayrı Güzel!

- Hanımefendileri GENÇ’e Bekleriz!

- Eskişehir’de GENÇ’leştik!

- Van’da “Kutlu Doğum”

BİLİŞİM / MUHAMMED MURAT TUTAR

Daima Milli, Daima Yerli Teknoloji!

4.5G Teknolojisi 1 Yaşında!

Bir Dünya Arşiv Yayınlandı! Ayın Sitesi: “trtarsiv.com”

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

- Google’ın Açık Kaynak Projelerine Erişin

- Adil Kullanım Noktasına Önemli Düzenleme

- ULAK Baz İstasyonu Kullanıma Hazır

- NASA’dan Arama Motoru

FOTOĞRAF / HALİL İBRAHİM KURUCAN

Sadece Bakma, Görmeyi de Öğren! Bir düz yazının, bir şiirin dili olduğu gibi fotoğrafından bir dili vardır aslında. Tabii bu fotoğrafça bir dil. Bu dilin de kendine göre kuralları, disiplinleri olması doğal. Nasıl yazıda söz terbiyesi önemliyse bunda da göz terbiyesi, bakmak yanında görmeyi de öğrenme gibi prensipleri var. Zaten bunları öğrendiğiniz zaman kendi tarzınız olan fotoğrafları çekmeye başlıyorsunuz.

YAZI ATÖLYESİ / METİN KARABAŞOĞLU

Usta yazar Metin Karabaşoğlu, yazar adaylarının gönderdiği yazıları yorumluyor. Birbirinden güzel, taze hikâyeler Karabaşoğlu’nun elinden geçme; tavsiyesini alma imkânı buluyor!

SPOR / BÜLENT ŞİRİN

40 Fırın Ekmek Yememiz Lazım...

Şampiyonluk yarışında oldukları halde pek de taraftarın pek de umutlu olmadığı takımların boş tribünlere oynadığına bakılırsa, daha 40 fırın ekmek yememiz lazım gibi görünüyor.

ÖDÜLLÜ TEST / AYŞE YAZICILAR

10 Soruda “Beşir Ayvazoğlu”

23 Mayıs’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Beşir Ayvazoğlu’nun 7 kitabını hediye ediyoruz.

test@gencdergisi.com

Geçen Sayının Talihlisi: Edanur Şalcıoğlu

Mayıs ayı röportajlarımız ise şöyle:

Mehmet Dinç: Niye Bir Gün Daha Yaşamalıyım? Konuşan: Salih Yüzgenç - Yusuf Temizcan

Hamit Kardaş: Hatırat Okuyan Hayata Farklı Bakar Konuşan: Abdullah Güner

El Hac Nuh: Çölün Ortasında Gölgesi Geniş Bir Çınar: El Hac Nuh Konuşan: Haşim Akın

Prof. Dr. Recep Şentürk: İbn Haldun Üniversitesi’yle Yeniden Köklere Dönüş Konuşan: Ömer Faruk Özbil

Haziran ayında görüşmek üzere, afiyette kalınız…

Ayrıntılı Bilgi: www.gendergisi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.