Bir Günlük Değil Ömürlük Sevdiler

Gümüşhane'de 65 yıldır aynı yastığa baş koyan Aslıhan-Osman Yavuz çifti, 8 çocuk sığdırdıkları evlilik hayatlarıyla, sadakat ve sevginin en güzel örneklerinden birini yaşatıyor.

Gümüşhane'de 65 yıllık evli Aslıhan-Osman Yavuz çifti, yaşlılığın getirdiği zorluklara rağmen birbirinin elini bırakmıyor. 8 çocuk sahibi çift, evlilik hayatlarıyla, sadakat ve sevginin en güzel örneklerinden birini yaşatıyor.

Torul ilçesinin Kirazlık köyünde, dededen kalma tek odalı evlerinde yaşamlarını sürdüren 82 yaşındaki Aslıhan Yavuz ile 90 yaşındaki Osman Yavuz, yaşamın zorluklarını birbirlerine duydukları sevgiyle aşıyor.

Yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları nedeniyle bakıma muhtaç eşiyle yakından ilgilenen Aslıhan Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle, 17 yaşında ailesinin karşı çıkmasına rağmen kaçarak evlendiğini söyledi. Babasının, eşinden başlık parası istediğini, eşinin de zorluklar içinde çalışıp parayı ödediğini dile getiren Yavuz, 70 yıla yakın bir ömrü beraber geçirdiklerini anlattı.

Aslıhan Yavuz, "Çok zahmetli zamanlarımız oldu. Her türlü zorluğa katlandık. Yük taşıdık, hayvan baktık, tarlada çalıştık. Birbirimizin elini tutarak bu zamana geldik. Her zorluğu kabul ederek yaşadık. Eşimi iyi günde de kötü günde de bırakmadım. Ölene kadar da bırakmam. Sevdim de kaçtım. Sevmesem gelir miydim? Ona olan sevgimden hiç vazgeçmedim. Ölene kadar da vazgeçmeyeceğim. İnşallah öbür dünyada birleşiriz." dedi.

"Benim hiç yüzüğüm olmadı, şimdiki kızlar pırlanta istiyor"

Hayatı boyunca hiç Sevgililer Günü kutlamadığını ve gençliğinde de kendisine çiçek alınmadığını ifade eden Yavuz, gençlik dönemlerinde hayatı beraber paylaşmanın, birlikte kazanıp çalışmanın önemli olduğunu vurguladı.

Eşiyle, çalışarak ev, hayvan sahibi olduklarını ve çocuklarını büyütüp evlendirdiklerini kaydeden Yavuz, "Biz Sevgililer Günü bilmedik, bilemedik. Biz birbirimizi bir gün değil, ömürlük sevdik, bugüne geldik. Sevgi birbirine emek vermek, hizmet etmektir. Benim hiç yüzüğüm olmadı, şimdiki kızlar pırlanta istiyor. En iyisini istiyor. Biz bir ömür sevdik. Cezaya da katlandık, iyiliğe de. Burada eşime bakıyorum, çoluk çocuğum dışarıda. Evimi, vatanımı bekliyorum." diye konuştu.

"Birbirlerine sabır göstersinler"

Evlenecek çiftlere tavsiyelerde bulunan Yavuz, evlilikte sevginin önemine işaret etti. Yavuz, yeni nesil evliliklerin çabuk yıkıldığını ve eşlerin birbirine sabır göstermediğini savunarak, gençlere şöyle seslendi:

"Herkes kendi kafasına göre gidiyor. Herkes dediğini yaptırmak istiyor. Gönüller bir oldu mu iyilik oluyor. Her kavgada birbirini bırakanlar var. Birbirinize sevgi duyun. İyi davranın ki iyilik bulun. Birbirlerine sabır göstersinler. Birbirlerini sevsinler. Birbirlerini hiç bırakmasınlar. Çocuklarını anasız babasız büyütmesinler. Ben 70 yıldır eşime sadığım, ona bakıyorum."

Osman Yavuz da eşine duyduğu sevgi nedeniyle onu kazanmak için çok mücadele ettiğini belirterek, kaçtıkları zaman kardeşlerinin kendisine çok tepki gösterdiğini ancak buna rağmen korkmadan sevgisinin gereğini yaptığını söyledi.

Kaçtıktan sonra bir dönem civar köylerde saklandıklarını anlatan Yavuz, "Sevdiğim için onu kaçırdım." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.