Binlerce Çocuk Sıcak Yuvaya Kavuştu

Korunmaya muhtaç çocukların bakımının aile ortamında sağlanması amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda, 6 bin 286 çocuk koruyucu aile hizmetiyle, 16 bin 652 çocuk da evlat edinme hizmetiyle sıcak yuvaya kavuştu.

Aile odaklı hizmetlere öncelik veren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, "Her çocuğun bir ailesi olmalı" düşüncesinden hareketle koruyucu aile ve koruyucu ailelere yerleştirilen çocuk sayısının artırılması için çalışmalarını sürdürüyor.

Yürütülen farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları sonucunda, Türkiye genelinde koruyucu aile sayısı 5 bin 138'e, hizmetten yararlandırılan çocuk sayısı ise 6 bin 286'ya ulaştı. Bu yıl içerisinde ise 978 koruyucu aile yanına bin 213 çocuk yerleştirildi.

Bakanlık, koruyucu ailelere, baktıkları her çocuk için bakım, eğitim ve yetiştirilme harcamalarına yönelik aylık ücret ödüyor.

Öte yandan Bakanlık, durumu evlat edindirilmeye uygun bir çocukla, evlat edinmeye uygun kişi ya da eşler arasında hukuki bağ ve çocuk ebeveyn ilişkisinin kurulmasını sağlayarak evlat edinme hizmeti de veriyor. Bu kapsamda bugüne kadar 16 bin 652 çocuk evlat edindirildi.

ÇOCUK BAŞINA DESTEK VERİLİYOR

Çocukların aile birlik ve bütünlüğü içinde sağlıklı büyümelerini sağlamak amacıyla Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmeti de veriliyor. Yoksul durumdaki ailelerin çocuklarını sadece ekonomik yetersizlikler nedeniyle yurtlara vermesinin önüne geçmek amacıyla başlatılan SED uygulamasıyla binlerce çocuğun ailesinin yanında kalması sağlandı.

Bu çerçevede, 2002'de 12 bin 75 çocuk kendi ailesi yanında desteklenirken, bu sayı 2018'de 118 bin 696'ya ulaştı. Çocuk başına ailelere aylık ortalama 826 lira 32 kuruş ödeme yapılıyor.

Ayrıca özel kreş, gündüz bakımevi ve anaokullarından ücretsiz yararlanması sağlanan devlet koruması altındaki çocuklara, belli kontenjanlar dahilinde kolejlerde okuma imkanı da veriliyor.

Koruma altındaki çocukların sanatsal alanda kendilerini geliştirmeleri, spor faaliyetleriyle daha başarılı olabilmeleri için teşvik edici çalışmalar yürütülüyor.

Sosyal ve Ekonomik Destek, koruyucu aile ve evlat edinme müracaatları e-Devlet sistemi üzerinden yapılabiliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.