Bilim Adamları Orucu Tavsiye Ediyor

Sınırlı zamanlarda aç kalmaya dayanan oruç tarzı beslenmenin insülin duyarlılığını artırdığı ve açlık hormonunu dengelediği bildirildi.

Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Kandemir, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Biyoloji Topluluğunca Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Oruç ile İlgili Tıbbi Araştırmalar ve Diyet Uygulamalarına Etkisi" konulu konferansta, oruçlu beslenmenin yararlarını anlattı.

Kandemir, literatürde "Intermittent Fasting" diye adlandırılan sınırlı zamanlarda aç kalmanın, dünyada son zamanlarda tavsiye edilen bir beslenme programı olduğunu belirtti. Bunun, oruç gibi beslenmeyi akla getirdiğine işaret eden Kandemir, "Günlük yemek yeme alanını 6 ila 8 saate sınırlandırıyoruz. Geri kalan geniş zamanda aç kalmalısınız. Sağlıklı beslenmek isteyenin, ister oruç tutsun ister tutmasın bu şekilde beslenmesi öneriliyor." ifadesini kullandı.

KALP HASTALIKLARI RİSKİNİ DÜŞÜRÜYOR

Oruçlu beslenmeyle kalp hastalıkları riskinin önemli oranda düştüğünü, bu tür beslenmelerde kanda oluşabilecek iltihap faktörlerinin de azaldığını vurgulayan Kandemir, çeşitli makalelerde bu tür beslenmenin diyabet gibi hastalıkları önlediğine dair bilgiler bulunduğunu aktardı. Kandemir, şöyle konuştu: "Bu tür beslenme, hastalıkları ve yaşlanmayı geciktiriyor. Kilo alma ve metabolik hastalıklar riski de azalıyor. Obezit kişilerde oruçlu beslenme sonucu daha rahat ve hızlı kilo verildiği de gözlenmiş. Bununla beraber vücut biyokimyasının da normale döndüğü saptanmış. Diyabette ise hayat tarzının değişmesi ile ilgili değişiklikler ortaya çıkıyor.

Genel de doktorlar ve hastalar ilacı tercih ediyor ve ilaç daha etkili olarak kullanılıyor. Fakat hastaların çoğunda kilo artışı devam ediyor. Ama oruçlu beslenmede daha sağlıklı yaşanıldığı görülmüş. Haftanın yedi gününün farklı iki gününde uygulanan fasting programı sonucu karaciğer, kan damarları, yağ dokusu, pankreas ve kas dokusunda meydana gelen olumlu değişiklikler görülmüştür."

ORUÇLU BESLENME İNSÜLİN DUYARLILIĞINI ARTIRIYOR

Kandemir, oruçlu beslenmenin özellikle obez kişilerde kilo vermeyi çok kolaylaştırdığına işaret ederek, "Kalori kısıtlamasının diyabete karşı önleyici etkisi bulunduğunu ancak bu etkinin oruçlu beslenmede daha çok olduğunu bildiriliyor. Ayrıca oruçlu beslenmenin kalbi koruyucu etkisi de olduğu bildiriliyor.

Oruçlu beslenmenin yararları insülin duyarlılığını artırıyor, açlık hormonunu dengeliyor, büyüme hormonu salgılanmasına açlıkla beraber yardımcı oluyor, yetişkinlerde ise bilinçlenme düzeyini artırıyor. Aynı zamanda yaşlanmayı önlüyor. İltihabi reaksiyonları baskılıyor. Oruç sırasında yapılan egzersizin daha etkili olduğu söyleniyor. Oruç tutan kişilerde sonuç olarak hayat süresi uzuyor." ifadelerini kullandı.

ORUÇLU HAMİLE KADINLAR DAHA SAĞLIKLI

Hamile kadınlarda orucun etkisini araştıran bir çalışma yapıldığını anlatan Kandemir, "Bu çalışma için 240 sağlıklı hamile kadın bulundu. Bu kişileri altı gruba ayırdılar. Bu grupların yarısı oruç tuttu, yarısı tutmadı. Bu kişilerin çeşitli parametreleri karşılaştırıldı. Bunun sonucunda ilk üç ay oruç tutan annelerle tutmayanlar arasında hiçbir fark olmadığı görüldü. Diğer üç aylık grupta ise oruç tutan anneler daha az kilo aldığı gözlemlendi." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.