Beştepe Millet Camii'ne Vatandaştan Yoğun İlgi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Camii, her akşam özellikle teravih namazını kılmak isteyen vatandaşların akınına uğruyor.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Camii, her akşam özellikle teravih namazını kılmak isteyen vatandaşların akınına uğruyor.

Aynı anda 3 bin kişinin namaz kılmasına imkan tanıyan Millet Camii, her akşam vatandaşlar tarafından dolduruluyor.

OSMANLI ANITI GİBİ

Namaz çıkışında konuşan vatandaşlar, caminin mimarisinden çok etkilendiklerini anlattı. Camiye Ankara'nın Gölbaşı gibi şehir merkezine uzak ilçelerinden gelen vatandaşlardan bazıları, "Cami çok güzel, Ankara'mıza da yakışıyor. Bu kadar kalabalık olacağını beklemiyordum, Mekke'yi Medine'yi aratmıyor", "Cami muhteşem, Allah razı olsun yapanlardan", "Eski tarihi anıt gibi, Osmanlı anıtı gibi çok güzel" görüşlerini dile getirdi.

Bazı çocuklar cami avlusunda oynarken bazıları ise cami içerisinde aileleri ile saf tutuyor. Camiye gelenlere lokma tatlısı da ikram ediliyor.

Millet Camii'nin 2 yaşındaki küçük ziyaretçisi Ece Şen, 5 yaşındaki ağabeyi Onur ile "Allah'ıma dua ettik" diye konuştu.

BEŞTEPE MİLLET CAMİİ MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde, halka açık mekanlardan biri olan Beştepe Millet Camii’nin oturum alanı 5 bin 177 metrekare ve bir ana kubbe ile dört yarım kubbeyle örtülü.

Bodrum, namaz katı ve mahfil kısmından oluşan camide 3 bin kişi aynı anda ibadet edebiliyor. Cami, her biri iki şerefeli, yükseklikleri 60 metreyi bulan dört minareye sahip. Namaz alanları ve abdesthanelere dikey ulaşımı sağlayan iki asansörün bulunduğu caminin girişindeki taç kapıda mermer kaplama ve metal süslemeler göze çarpıyor.

Engellilerin abdest alıp ibadet edebilmesi için gerekli düzenlemelere sahip caminin, mimarisi ve süslemeleri bakımından Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki diğer yapılarla uyumu da dikkati çekiyor.

Cami duvarlarına işlenmiş hüsn-i hat yazıları, devlet, adalet, hak ve doğruluk konularını içeren ayetlerden seçildi. Modern mimari ile Osmanlı mimarisinin bir sentezi olarak nitelenen caminin tüm hüsn-i hat yazıları ve istifleri, hattat Hüseyin Kutlu’nun imzasını; süslemelerin tasarımı ve tatbiki ise günümüzün önemli kalemişi ustalarından Semih İrteş’in imzasını taşıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.