Bereket Mevsimi

Yüzakı Dergisi, 158. sayısında bereket mevsimi Üç Aylar'ı işliyor.

Yüzakı bu sayısını şöyle tanıtıyor:

"Hazırlanın, yolculuk var!.. Uzun bir yolculuk... Hattâ geri dönüş olmadığı için taşınmak da diyebiliriz buna... Her birimizi bekleyen bir büyük sefer...

Onun hazırlığı aslında ömrün tamamını istiyor. Ömür denilen şeyin bütün gayesi, ölüm denilen kapıya ve ölüm ötesi olan âhirete hazırlık.

Fakat nisyandan gelen özümüz; istasyonlarda faydasız oyun ve eğlencelerle ünsiyet kurup oyalanmaya her zaman müsait olduğu için, zaman zaman alârm zillerinin çalmasına, bize hazırlığı tekraren hatırlatmasına muhtacız!..

İşte üç aylar, kandiller...

Hem yolculuğu ve hazırlığı hatırlatıyor, kampa girmeye çağırıyor. «Son çağrılar»ı anons ediyor;

Hem de gecikmelerimizi telâfi edecek ve dünyanın âlâyişiyle dağılan dikkatimizi toplamamıza yardımcı olacak fazladan ikramlar lutfediyor.

Eğer bu kıymetli zamanları değerlendirmeye alışabilirsek, üç ayların tamamını ganîmet bilebilirsek, sonunda ihyâ etmiş olacağımız Kadir Gecesi bir ömürlük feyiz ve sevap getirecek... Bir ömürlük hazırlık...

Devamında o şuurla, hazırlığı bütün zamanlara yayabilmek şartıyla...

O fazladan ikramların bir adı da, bereket: Üç aylar mübârek bir zaman, bereket yağmurunun yağdığı bir zaman. Açalım kucaklarımızı, eteklerimizi, hazırlanalım yolculuğumuza... Ömrümüze bereket katalım...

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; bereketin harekette olduğunu vurguladığı özlü girişten sonra sözü şiire bıraktı.

Yeni Mevlid’in Mîrac, Af Talebi ve Elvedâ kısımlarının ardından; 15 Temmuz, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarına bir Zafer Marşı sizleri bekliyor.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile mülâkatımızın 3. Kısmı, «Kur’ân ve Sünnet Ekseninde Bir Eğitim Hakkında: Göz Nûru Nesiller» başlığında, Peygamber Efendimiz’in ashâbı nasıl yetiştirdiği ve bizim evlâtlarımızı zamânenin fendine karşı nasıl koruyabileceğimiz suallerine cevaplar çerçevesinde yine çok câlib-i dikkat...

Bereketi celbetmek kadar kaybetmemek de çok mühim. «Ebedî Fecre» köşesinde günlük hayatımızda kaybolan, unutulan İslâmî hassâsiyetlerimiz bir bir hatırlatılmakta.

Mevlânâ köşesinde ise; üç aylar mânevî kampından en iyi şekilde istifade edebilmenin tavsiyeleri, bâtınî haramlardan kaçınma ve bâtınî farzları edâ şeklinde verilmekte...

Dosyamızda; bereketin nelerle hâsıl olacağı, mübârek zamanlara dair hadîs-i şerifler, gençliğin israf edilmemesi, ihtiyarların hassas gönüllerinin incitilmemesi gibi mevzular işlendi.

Aktüalitesini muhafaza eden, dinde tecdid ve İslâmî tedrisatın ihyâsı mevzularında da tetkikler yer aldı.

Tarih incelemelerinde Islāh-ı Medâris’ten geçen birçok isim, Fudayl bin Iyâz -rahmetullâhi aleyh-, İncili Çavuş, Ahmed Vefik Paşa gibi sîmâları bulabilirsiniz.

Adını «algoritma»ya veren Hârizmî, Mekaniğin Babası Ebu’l-İzz gibi ilim tarihinde büyük imzaları olan müslüman âlimleri de yeni nesle yeniden hatırlatmayı arzu ettik.

Şairlerimiz de Afrin Zaferi’ni tebrik edip, şehidlerimizi selâmlarken, bereketin sırlarını fısıldamaya devam ettiler."

Ayrıntılı Bilgi: www.yuzaki.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.