Benliğini Bırak İnsan-ı Kamil Ol!

Menkıbeler

Beyazıd-i Bistâmî Hazretlerinin menakıbı da çok güzeldir. Ne kadar güzel; kaç türlü mevzular var. Dön dolaş, bütün iş insanın kendi benliğini bırakması. Kendi benliğini bıraktı mı insan, işte o zaman kâmil oluyor. Ne kadar kolay halbuki, ama ne kadar da zor benlikten geçmek.

Benlikten geçti mi ne oluyor; her şey süt liman oluyor; artık herkes dost onunla. Hiçbir ferde, bilhassa Müslümana karşı düşmanlık nedir, bilmiyor.

Büyükler şekilden ziyade ruhla, maneviyatla alakadar olurlar. Şekli kendi başına bırakırlar, muhatabı şöyle gelmiş, bu kıyafetle gelmiş (ehemmiyet vermiyorlar.) Hatta üstadımızın üç tane yeğeni vardı, onları ziyarete giderdi. Açıktı kızlar. Ama üstadımız için canlarını verirlerdi. O kadar muhabbetleri var. Sonra istifade ettiler tabii. Aşırı hamlık olmayacak. Yerine göre her şey. Muhabbeti yakaladı mı iş yolunda gidiyor.

Eskiden Orman Müdürü Hayati Bey vardı, şimdi yaşlı ihvanımız. O gelirdi bize. İş kıyafetleriyle gelirdi hep. Kravatlı. Üstadımız onu kendi haline bırakırdı, niye sen böylesin demezdi. Senelerce böyle devam etti. Şimdi aksakallı nûrâni birisi, kendiliğinden oldu. Şeklin fazla üzerinde durmak muvafık değil. Tabii lüzumundan fazla, büsbütün ihmal de muvafık değil. Muhabbetten yakalamalı. Muhabbet çok mühim.

Kaynak: Sâdık Dânâ, Altınoluk Dergisi, 363. Sayı, Mayıs 2016