Benlerinize Dikkatli Bakın!

Uzmanlar uyarıyor: Benin yapısı asimetrikse, çevresinde düzensizlik varsa, açık veya koyu kahve, siyah, mavi, beyaz ve kırmızı gibi farklı renkler bulunuyorsa, çapı 5 mm'den büyükse, kanama veya kaşıntı başlamışsa, özellikle avuç içi ve ayak tabanında bulunan benlerde ve tırnak kenarında ya da tırnakta kahverengi renk değişikliği varsa bunlar malign melonomun işareti olabiliyor. Bu durumda zaman kaybetmeden mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurun.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Öznur, “Malign Melanom" olarak bilinen kanser türünün dünyada görülme sıklığının hızla arttığına dikkat çekerek Dünyada görülme sıklığı oranı en hızlı artan kanser türlerinden biri olan Malign Melanom lezyonlarının yüzde 70'i cilt üzerinde geliştiği gözlemlenirken yüzde 30'unun da benler üzerinde oluştuğunu vurguladı.

Dr. Bahar Öznur, bu kanser türünün bölgesel lenf düğümlerine ardından tüm vücuda yayıldığında tedavi şansının önemli ölçüde azaldığının altını çizerek kanserli hücre, bölgesel lenf düğümlerinde gözlemlendiğinde erken evrede teşhis edilmesi ile etkin şekilde tedavi edilebilmesi mümkün olduğunu kaydetti.

Çok sayıda beni olan kişilerin yıllık olarak dermatolojik muayeneden geçmelerinin çok önemli olduğunu belirten Öznur, “Değişik görünümlü, hızlı büyüyen ve pigmente olan bir lezyonun saptanması durumunda vakit kaybetmeden doktor gözetimine alınmalı" ifadesini kullandı.

SONUÇLARI ÖLÜMCÜL OLABİLİR

Cilt kanserleri melanom ve melanom dışı olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Dr. Öznur, şöyle devam etti:

“ Deriye rengini veren melanosit adı verilen hücrelerden gelişen Malign Melanom cilt kanserleri içinde en ciddi olanıdır. Yüzde 4 oranında görülen bu kanser türü ölümcül sonuçlara yol açan kanser olması nedeni ile önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda son yıllarda iki kat artış gösteren Malign Melanom'un tam olarak sonuçları açıklanmasa da ozon tabakasında meydana gelen hasar, güneş ışınlarına daha fazla maruz kalma, çocukluk çağında oluşan güneş yanıkları en önemli risk faktörleri arasında gösterilmektedir."

Dermatoloji Uzmanı Öznur risk grubuna girebilecek bireylerin özelliklerini şöyle sıralıyor; “ Açık tenli, açık renkli gözlü, kızıl-sarı saçlı veya kolaylıkla güneş yanığı gelişebilen cilt tipine sahip kişiler, uzun süre veya aralıklı olarak yoğun güneş ışığına maruz kalmış kişiler, ailesinde Malin Melanom olan kişiler, Displastik m-nevus sendromu olan bireylerde görülme olasılığı çok yüksektir."

AVUÇ İÇİ VE AYAK TABANI BENLERİNE DİKKAT!

Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, normal şartlar altında vücudunda çok sayıda beni olanların ayna karşısında ayda bir kez benlerini kontrol etmelerinin ve yıllık olarak dermatolojik muayeden geçmelerinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Ancak değişik görünümlü, hızlı büyüyen ve pigmente olan bir lezyonun saptanması durumunda ise zaman kaybetmeden acilen bir dermatoloji uzmanına başvurmalı. Çünkü özellikle en ölümcül cilt kanseri türü olan Malign Melonom geç teşhis edildiğinde tedavi şansı kalmayabiliyor. Bu muayene esnasında özellikle ayak tabanının, avuç içi ve tırnak yatağının da ihmal edilmemeli. Pek çok hasta tırnak yatağındaki renk değişikliğini mantar enfeksiyonu veya travmalara bağlı kanama olcağını düşünerek dermatolojik muayeneye çok geç geliyor. Bu da hasta için ciddi bir zaman kaybına yol açıyor. Sonuç olarak ayak tabanı, avuç içi, tırnak yatağındaki renk değişiklikleri ve benleri ihmal etmemek gerekiyor.

RİSKLİ BENLER CERRAHİ YÖNTEMLE ÇIKARILIYOR

Halk arasında benlere cerrahi girişim uygulandığında kötü huylu bir şekle dönüşebileceği veya yayılabileceği inanışı yanlış bir düşünce olduğuna dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, tedavi yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Benin riskli olduğu tespit edildiği taktirde hemen cerrahi olarak çıkarılması gerekiyor. Ayrıca kanserleşmiş olan benler de yine cerrahi yöntemle alınıyor. Sonuç olarak bende herhangi bir değişiklik fark edilmesi halinde yapılacak olan işlem, benin tamamının ameliyatla çıkarılması ve patolojik incelemeye gönderilmesidir.

Benlerin çıkarılması işlemi lokal anestezi altında yapılan oldukça kolay işlemler olup, hastanın günlük hayatını etkilemez. Patoloji sonucu değerlendirilen hastalarda eğer melanom tanısı gelmiş ise ek bir cerrahi gerekebilir. Tümörün yayılımı açısından laboratuar tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri yapılarak gereken tedaviler planlanır."

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.