"bedava Aldatmacası"na Tüketicilerden Tepki

TÜSODER Genel Başkanı Yıldız, "Birçok firma, bedava dondurma, içecek ya da başka gıda ürünleri dağıttığını belirtip kampanyalarla satışını artırıyor. Ancak ne çubuğa dondurma ne de kapağa içecek veren var" dedi.

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Rıdvan Yıldız, genellikle yaz aylarında bazı firmaların satışlarını artırma adına düzenledikleri farklı kampanyalarla tüketicileri mağdur ettiğini savunarak, "Birçok firma, bedava dondurma, içecek ya da başka gıda ürünleri dağıttığını belirtip kampanyalarla satışını artıyor. Ancak üzerinde bedava yazan ne çubuğa dondurma ne de kapağa içecek veren var. Çocukların duygularıyla oynuyorlar." dedi.

BEDAVA ALDATMACASI

Yıldız, tüketicilerin gıda firmalarının "bedava aldatmacası"na kanmamalarını istedi.

Yaz aylarında bazı firmaların çok satılan dondurma, içecek gibi ürünlerde kampanyalar düzenlediklerini ifade eden Yıldız, bu kampanyalarda öne çıkan en önemli unsurun "bedava" sloganıyla, ücretsiz gıda ürünü hediyesi olduğunu söyledi.

Firmaların bu kampanyaları televizyon, gazete ve internet reklamlarında tüketicilere duyurduğunu anlatan Yıldız, şöyle konuştu:

"Birçok firma, bedava dondurma, içecek ya da başka gıda ürünleri dağıttığını belirtip kampanyalarla satışını artırıyor. Ancak üzerinde bedava yazan ne çubuğa dondurma ne de kapağa içecek veren var. Çocukların duygularıyla oynuyorlar. Reklamlarda kampanyalardan nerelerde faydalanacağı belirtilmiyor. Tüketici bedava kazandığı zaman bu hakkını hiçbir yerden alamıyor. Market zincirleri ve büyük marketler bu kampanyalara katılmadıklarını belirterek tüketicilerin isteklerini geri çeviriyorlar. Ürünü market zincirinden alıyorsunuz, bedavasını kazanıp gidip, talep ettiğinizde geri çeviriyorlar. Her gıda ürünü satanları suçlamıyoruz bedavaları verenler de var ancak sayıları çok az."

200 BİN LİRAYA KADAR CEZASI VAR

Bilinçli Tüketiciler Platformu Sözcüsü Mehmet İmrek de bu konuyla ilgili yapılan reklamların aldatıcı boyutta olduğunu öne sürerek, "Biriktirdikleri bedava yazılı dondurma çubuklarını ve içecek kapaklarını, bu ürünleri satan birçok noktadaki büyük marketlere, bakkallara veya büfelere götüren çocuklar ve tüketiciler akıl almaz bahanelerle geri çevrilmektedir. 'Üye iş yeri değiliz, bize bu ürünlerin bedavası gelmedi, elimizde kalmadı' gibi bahaneler sunuluyor. Burada açıkça suç işlenmektedir." şeklinde konuştu.

Bazı bakkalların ve gıda ürünü satan yerlerin "bedava" ürünleri karşıladığını aktaran İmrek, şunları kaydetti:

"Üye iş yerleri verebiliyor ancak çok az. Firmalar, bu ürünlerin nereden değiştirileceğine yönelik bilgileri de tüketicilere ulaştırmalıdır. Kurumsal internet sitelerinde bir liste yayınlasınlar. Aksi halde bu tanıtımlar ve uygulamalar Tüketici Kanunu'na aykırıdır. Tüketiciler, bu ürünleri satın aldıklarında fişini, ürünün ambalajını ve bedava yazılı kapak ile çubukları mutlaka saklamalıdır. Ellerindeki bu delillerle ikamet ettikleri yerlerdeki tüketici hakem heyetlerine başvurarak haklarını arayabilirler. Aynı zamanda tüketiciler Tüketici Kanununa göre aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici reklam yapan bu firmaları Reklam Kuruluna şikayet edebilirler. Şikayet sonunda reklamları tedbiren durdurma ve o firmalara 200 bin liraya kadar para cezası verilebilir."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.