Bebeğin Ağlaması Nasıl Durdurulur?

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı, aileler için özel bir broşür hazırladı. Broşür, çocukları ağlayan ailelerin neler yapacağı ve çocukların nasıl sakinleştirilmesi gerektiği hakkında bilgiler içeriyor.

Broşürde, “Çocuğunuz ağlamasıyla nasıl başa çıkabilirsiniz?”, “Hem kendiniz hem de çocuğunuz için yapılması gerekenler neler?” sorularının yanıtları yer aldı. “Çocuğunuzu kesinlikle sarsmayın, savurmayın” uyarısı ile başlayan broşürde, söz konusu bilgilerin aileler tarafından tanıdıkları herkese anlatılması da istendi.

SARSMAK BEBEĞİ ÖLDÜREBİLİR

“Bütün ebeveynlerin ve bakıcıların bilmesi gerekenler” başlığı ile hazırlanan bölümde, sarsılma ya da savrulma sonucunda her yıl binlerce bebek ve çocuk ölümlerinin yaşandığına dikkat çekildi. Aynı bölümde sarsılmanın, çocuğun beynindeki kan damarlarının yırtılmasına, zekâ geriliğine ve körlüğe yol açabileceğine işaret edildi.

AĞLAMASINI DURDURMAK İÇİN NE YAPMALI?

Sosyal Pediatri Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sevgi Başkan, çocuğun ağlamasıyla başa çıkmanın yolları konusunda ailelerin yapması gereken başlıkları sıraladı:

- Çocuk acıkmış, yorgun, altı kirli ya da hasta olabilir. Sadece kucağa alınmak istiyor olabilir.

- Çocuğunuzu yumuşak bir battaniyeyle gevşekçe sarın.

- Çocuğunuzu kucağınıza alıp hafifçe sallanarak gezinin veya pusetine oturtup pusetle dolaşın.

- Yürüyüşe çıkın.

- Emzik kullanıyorsa sakinleştirmek için emziğini vermeyi deneyin.

- Güven vermek için onunla yumuşak ve yatıştırıcı bir ses tonuyla konuşun, ninni söyleyin ya da şarkı mırıldanın.

AĞLAMASI DURMADIYSA NE YAPMALI?

Bebeğinizin sakinleşmesi için her şeyi yapmanıza rağmen hâlâ ağlaması devam ediyor ise önce kendi kontrolünüzü kaybetmemeye çalışın. Derin bir nefes alın, çocuğun öfkesine karşı direnmeyin. Çocuğunuzu güvenli bir yere, güvenli bir şekilde bırakın ve odadan çıkın. Kendinize sakinleşmek için 5-10 dakika zaman ayırın. Yardım için bir yakınınızı, arkadaşınızı ya da doktorunuzu arayın.

İslam ve İhsan

YENİDOĞAN BEBEK NEDEN AĞLAR?

Yenidoğan Bebek Neden Ağlar?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.