Batı'nın Çıkarları İsrail'e Hizmet Ediyor

Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’ye verilen idam cezasının onanması hem Mısır’da hem Müslüman coğrafyasında büyük tepki çekerken, Türkiye’yi her fırsatta insan hakları konusunda hesaba çekmeye kalkan Batı idam kararı karşısında yine suskunları oynadı.  Ya da cılız, göstermelik tepkiler verdi.

Fransız tarihçi Vincent Geiser, Lorient le Jour gazetesinde yayınlanan makalesinde, geçen ay Mısır’daki darbe mahkemelerinin Mursi ve 14 dava arkadaşına verilen idam kararını onamasına Batı dünyasından bir tepki gelmemesinin şaşırtıcı olmadığı belirtiliyor. Vincent Geiser; “Darbe liderinin cinayetlerine Batı dünyası sessiz çünkü o İsrail hizmet ediyor” açıklamasıyla izah ediyor bu sessizliği. El hak doğru bir tespit.

Nitekim Sisi de Fransız tarihçiyi yalancı çıkarmamak için olsa gerek Muhammed Mursi’nin 2012’de geri çektiği İsrail Büyükelçisi’ni geri gönderme kararı aldı.

BATI'NIN SESSİZ KALMASININ NEDENİ

Sisi’nin hukuk cinayetlerine Batı’nın sessiz kalmasının ya da üç maymun rolü oynamasının bir başka nedeni ise çıkar ilişkisi. Mesela önceleri “Mısır’da adil parlamento seçimleri yapılmadan Sisi’yle görüşmeyeceğim” açıklaması yapan Şansölye Merkel’in daha sonra bu görüşünden cayarak darbe lideri Sisi’nin ayaklarının altına kırmızı halı sermesinin nedeni Siemens’le Mısır arasındaki 8 milyar euroluk anlaşma olduğu kısa sürede ortaya çıkmıştı.

Fransa’nın da darbe yönetimi ile 27 yıldır hiçbir ülkeye satamadığı Rafele uçaklarından 24 adetinin Mısır’a satışını öngören 6 milyar dolarlık anlaşmaya ima attıklarını belirtelim. Ayrıca, Rafale uçaklarının, onlarca yıldır ABD menşeli mühimmatların stoklandığı Mısır ordusu envanteriyle uyumlu olmaması nedeniyle anlaşmanın bir anlamda siyasi rüşvet olduğu yönünde ciddi eleştiriler getirilmişti.

KATİLİN İKTİDARINA RAZI OLDULAR

Türkiye’deki basın özgürlüğünün tehlikede olduğundan dem vuran Almanya’nın Al Jazeera Arapça kanalının spikerlerinden ve program sunucusu Ahmet Mansur’u darbe yönetiminin talebi üzerine Almanya’da tutuklamasına ne buyurulur peki.

Şurası açık ve net Batı’nın derdi demokrasi, özgürlükler filan değil. Batı’nın tek bir derdi var; çıkarları… Ona halel gelmediği sürece hiç bir sorun yok.  Diktatörmüş, katilmiş, zalimmiş hiç önemli değil. Yeter ki Batı’nın çıkarları doğrultusunda hareket etsin. 500 bin insanı katleden eli kanlı bir katilin iktidarına dahi razı olurlar ama çıkarlarına halel gelmesine razı olmazlar...  8 Milyar dolarlık anlaşma için darbecilerin ayaklarının altına kırmızısından mavisine her türlü halıyı sererler…

Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, Temmuz 2015, 353. Sayı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.