Balığın Yanında Ne Yenmez?

Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkahya, balık tüketmenin püf noktalarını anlattı.

Kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor… Kemiklerin  erimesini önlüyor… Zihni açarak hafıza kaybı ile unutkanlığa karşı etkili oluyor…  Saçları ve cildi besliyor…  Keskin gözler için de birebir... Balığın faydaları aslında saymakla bitmiyor. Sağlığımız üzerinde bu denli önemli rol oynadığı için de uzmanlar her fırsatta balığın haftada en az 2 gün soframızda yer alması gerektiğine dikkat çekiyor! Ancak balığın bu özelliklerinden en etkili şekilde faydalanabilmek için de; tazeliğinin nasıl anlaşılacağından pişirme yöntemine, yanında neler tüketilmesi gerektiğinden nelerden kaçınılması gerektiğine kadar birçok noktaya da dikkat etmek gerekiyor.

BALIK ADETA ŞİFA DEPOSU

Balık doymamış yağ içeren omega 3 'ten zengin bir besin. Omega 3 yağ asitleri de kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor. Öyle ki 85 bin menopoz sonrası kadın üzerinde yapılan bir araştırmada; haftada 5 ve daha fazla balık tüketenlerde hiç balık tüketmeyenlere göre kalp krizi gelişme riski yüzde 30 daha az bulunmuş. Balık içerdiği omega 3 sayesinde de zihni açarak hafıza kaybı ve unutkanlığı önlüyor. Omega 3 aynı zamanda beyin ve sinir sistemini de olumlu yönde etkiliyor. Fosfor ile A vitaminden zengin olması gözde meydana gelen dejenerasyonları önlüyor. Balık aynı zamanda içerdiği kalsiyumla kemik kaybını da önlüyor. Protein içeriği açısından iyi bir kaynak olan balık doygunluk hissi de veriyor.

BALİK2

BALIĞIN YANINDA NE YENİR?

Halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporoz, tedavi edilmediğinde omurga, kalça ile el bileklerinde ciddi kırıklara ve şiddetli ağrılara neden olabiliyor.  Bu yüzden kemik kaybına yol açan faktörlerden kaçınmak çok önemli. Bunun bir yolu da, balığın yanında roka yememek! Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkahya, rokanın içeriğinde bulunan yüksek demirin balıkla birlikte yendiğinde kalsiyumun emilimini azalttığı uyarısında bulunarak, “Dolayısıyla özellikle kılçığıyla birlikte tüketilebilen küçük balıklardaki kalsiyumun vücut tarafından kullanılması için yanında roka yememeye özen gösterin” diyor.

BALIĞI ÜZERİNE LİMON SIKILIR MI? 

Limon içerisindeki antioksidanlar ve C vitamini balıktaki omega 3'ün vücuttaki kullanımını arttırıyor. Balığa bir kaç damla limon sıkmak ise balığın zehirleyici etkisi mevcutsa vücuttaki toksik etkisini azaltıyor.

BALIK İLE YOĞURT TÜKETİLİR Mİ?

Balık bayatsa protein yapısında bulunan histamin miktarı artıyor. Histaminin fazla olması da vücutta toksik etki gösteriyor. Yoğurt proteininde de bulunan histamin bayat balık tüketildiğinde yüksek miktarda olan histamini daha da yükseltiyor. Bu sebepten dolayı da “balığın yanında yoğurt yenmez” deniliyor.  Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkahya, balık taze ise toksik etki göstermeyeceği için beraberinde, öncesinde veya sonrasında yoğurt ve süt grubu besin tüketmenin hiç bir sakıncası olmadığını belirtiyor.

TAZE BALIK NASIL ANLAŞILIR?

Balığın gözüne bakın: Gözü canlı ve dışa doğru bombeli olmalı.

Pullarına dokunun: Pulları canlı ve parlak olmalı. Pulları dokunulduğunda düşmemeli.

Yer çekimine karşı tutun: Balığı elinizle kaldırdığınızda kuyruğu sarkmadan dik bir şekilde duruyorsa, o balık tazedir.

Solungaçları kontrol edin: Balığın kırmızı canlı solungaçları taze olduğunun bir göstergesidir.

Koklayın: Balığın deniz kokması, taze olduğuna işaret sayılabiliyor.

Bastırın: Fleto edilmiş balık etine elinizi bastırdığınızda deri kendini eski haline getiriyorsa, bu taze olduğu anlamına geliyor.

BALIĞI NASIL PİŞİRMELİ?

Proteinleri öldürene kadar pişirmeyin

Proteinler ısı ile denatüre oluyor. Bir başka deyişle balıktaki proteinin vücudunuz için bir yararı kalmıyor. Bu nedenle ızgara ya da fırında pişirme yöntemleri gibi daha sağlıklı pişirme tekniklerini kullanırken balığı hafif sulu kalacak şekilde, çok kızartmadan pişirme işlemini tamamlayın.

Şekerli, kremalı, soyalı soslar kullanmayın

Balık tek başına lezzetli bir besin.  Şekerli, kremalı, soyalı soslar yerine limonlu ve sebzeli garniler ile birlikte fırın poşetinde pişireceğiniz balıklar daha sağlıklı ve lezzetli olacaktır.

Buhar yöntemini tercih edin

Protein ve yüksek ısı ile kayba uğrayan vitamin ile mineraller pişirme suyuna geçmeyip balıkta kalacağı için balığı buhar yöntemiyle pişirin. Tercih küçük balıklardan yana olunca daha çok uygulanan bir pişirme yöntemi olan kızartma daha sık kullanılıyor. Bu nedenle küçük balıklar yerine büyük fleto balıkları tercih edebilirsiniz.

HAMSİ

HANGI BALIĞI TERCİH ETMELİ?

Omega 3ten zengin balıklar

Balık denildiğinde beslenme açısından akla iki şey geliyor; protein ve omega 3. Dolayısıyla protein kalitesi ve omega 3 miktarı daha yüksek balıkları tercih etmeniz sağlığınız açısından daha faydalı olacaktır. Uskumru, tuna, sardalya, somon ile hamsi, lüfer omega 3 açısından zengin balıkları oluşturuyor.

Kalsiyumdan zengin balıklar

Kalsiyum ve D vitamini birbirlerinin emilimlerini olumlu yönde etkiliyor. Balıklar doğal olarak D vitamini içeriyor. Bu nedenle balıklardan alacağımız kalsiyum bizim için değerli oluyor. Sardalya, somon, uskumru, hamsi, morino, turna, ringa ile levrek kalsiyumdan zengin balıklar arasında yer alıyor.

Demir içeriği yüksek balıklar

Demir eksikliği kilo kontrolünün sağlanmasında büyük bir engel oluşturuyor. Hamsi ve mürekkepbalığı demir içeriği yüksek balıkları oluşturuyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.