‘balığın Kılçığı, Kuyruğu ve Kafası Da Yenilmeli’

Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, “Balığın kılçığı, kafası ve kuyruğu kalsiyum bakımından oldukça zengindir. Özellikle hamilelikte ve kemik erimesinde bunlar çok faydalıdır.” dedi.

Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, “Vücut direncinizi artırmak için haftada 2 defa omega 3 bakımından zengin, sağlıklı protein kaynağı balık yenilmesi önemlidir.” dedi.

Elmacıoğlu, sağlıklı beslenmede balık yenilmesinin büyük önemi bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de balık tüketiminin çok az olduğuna işaret eden Elmacıoğlu, “Türkiye’de 8 kilogram seviyesinde olan kişi başı yıllık balık tüketimi, dünya genelinde 16 kilogram, Avrupa’da ise 25 kilogramdır. Balık zengini bir ülke olmamıza rağmen dünya ortalamasının yarısı kadar balık yiyoruz. Sağlıklı yaşam, hatta obeziteye karşı mücadele için balık tüketiminin artırılması önemlidir.” ifadesini kullandı.

BALIK YEMENİN FAYDALARI

Düzenli balık yemenin depresyona yakalanma ihtimalini yüzde 17’ye kadar düşürdüğünü belirten Elmacıoğlu, balıkta bulunan omega 3 yağının da damar sertliği, tansiyon, kalp, damar ile felç gibi hastalıkları önlediğini, obezite, hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi rahatsızlıkların etkilerini ise azalttığını anlattı.

Özellikle mevsim geçişlerinde sık aralıklarla balık yenilmesini tavsiye eden Elmacıoğlu, “Vücut direncinizi artırmak için haftada 2 defa omega 3 bakımından zengin, sağlıklı protein kaynağı balık yenilmesi önemlidir. Retina, beyin ve sperm hücrelerinin tam olarak çalışmalarını sağlıyor. Bünyesindeki yüksek oranda kalsiyum ve fosfat içeriği, eklem ağrıları ve cilt yumuşaklığına iyi gelmektedir. Ayrıca balığın kılçığı, kafası ve kuyruğu kalsiyum bakımından oldukça zengindir. Özellikle hamilelikte ve kemik erimesinde bunlar çok faydalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Elmacıoğlu, özellikle düzenli balık yiyen büyüme çağındaki çocukların boylarının çok daha hızlı ve sağlıklı uzadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Balığın proteini hayvansal kaynaklı olduğu için biyo yararlılığı, yani vücut proteinine dönüşme oranı çok yüksektir. Bu yüzden balık büyüme, gelişme ve yeni doku yapımı için gerekli proteinin karşılandığı en temel besinlerden biridir. Yeni doku üretimine en çok ihtiyacı olan grup ise büyüme çağındaki çocuklardır. Balıkta bulunan omega 3 yağ asitleri, A ve D vitaminlerinin yanında mineraller bakımından da zengin olan balıklar, çinko, selenyum ve iyot gibi vücut için gerekli mineralleri de barındırmakta. Daha mutlu ve daha sağlıklı bir hayat için haftada en az 2 öğün balık yenilmesini tavsiye ediyoruz.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.