Bağırsaklarınızı Cevizle Koruyun

Yapılan araştırmalar cevizin faydalı bakterileri artırmaya yardımcı olabileceğini gösterdi.

Yapılan yeni bir araştırma, cevizin bağırsaktaki iyi probiyotik bakterileri artırarak sindirim sistemi sağlığı için faydalı olabileceğini gösteriyor. Ceviz sindirim sistemini sağlıklı tutan bakterileri beslemeye ve büyütmeye yardım eden prebiyotik gibi hareket ederek bu etkiyi yaratıyor. Araştırmacılar, ceviz içeren bir diyetin bağırsaktaki bakteri çeşitliliğini genel olarak anlamlı ölçüde artırdığını tespit etti.

Byerley, "Bağırsak sağlığı, gelişmekte olan bir araştırma alanı, ancak daha fazla bakteri çeşitliliğinin daha iyi sağlık çıktıları ile ilişkili olabileceğini görüyoruz, diğer yandan ise çeşitliliğin az olması obezite ve enflamatuvar bağırsak hastalığı gibi durumlarla ilişkilendirildi” dedi.

Hayvan çalışmalarında, sıçanlar, 10 hafta boyunca, insanlar için günde yaklaşık 2 ons (1/2 fincan) cevize eşdeğer öğütülmüş ceviz içeren diyet grubuna veya ceviz içermeyen diyet grubuna rasgele ayrıldı. Kalori ve besin alımı iki diyet grubunda da aynıydı. Ceviz tüketmeyen sıçanlara kıyasla, ceviz içeriği zengin diyet grubundaki sıçanlarda Lactobacillus, Roseburia ve Ruminococcaceae dahil olmak üzere faydalı bakterilerin sayısında bir artış gözlendi.

CEVİZ BAĞIRSAĞI DEĞİŞTİRİYOR

Bağırsak sağlığının vücudumuzun geri kalan kısmının genel sağlığıyla bağlantılı olduğunu ifade eden Byerley, "Çalışmamız cevizin bağırsağı değiştirdiğini gösteriyor, bu da ceviz yemenin kalp ve beyin sağlığı gibi diğer olumlu sağlık faydalarını nasıl sağladığını açıklıyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: Ajanslar

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.