Arakanlılara Soykırım Kanıtlandı

Arakanlı Müslümanların Myanmar ordusu tarafından, soykırım olarak tanımlanan 5 maddeden 4'üne maruz kaldığını kaldığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler (BM), Myanmar ordusu (Tatmadaw) ve fanatik Budistlerin, BM soykırım sözleşmesinde tanımlanan 5 eylemden 4'ünü Arakanlı Müslümanlara karşı uyguladığını bildirdi.

BM'nin kurduğu Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonunun, 27 Ağustos'ta, Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı katliamın birinci yılında açıkladığı "soykırım" raporunun detaylı versiyonu yayımlandı.

Arakan eyaletinde "soykırım", "insanlığa karşı suçlar" ve "savaş suçları" işlendiğinin anlatıldığı 444 sayfadan oluşan kapsamlı raporda çarpıcı ifadelere yer verildi.

EN KORKUNÇ İNSANLIK SUÇU

Myanmar'da, 33. ve 99. hafif piyade tugaylarının sivillere yönelik "en korkunç" insanlık suçlarını işlediğinin altının çizildiği raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Myanmar silahlı kuvvetleri (Tatmadaw), Arakan, Kaçin ve Şan eyaletindeki aralıksız insan hakları ihlalleri ve uluslararası suçların ana failidir. Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve üst düzey komutanlara yönelik, güvenilir bir uluslararası yargı organı tarafından insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları kapsamında soruşturma başlatılmalı ve bu kişiler yargılanmalıdır. (Kurulacak mahkemede) Arakan eyaleti bağlamında da soykırım suçlamalarına cevap vermek zorundadırlar."

Sorumluların cezasız kalmaması gerektiği vurgulanan raporda acil eylem çağrısı yapıldı.

YASA İLE KORUNAN GRUP

Raporda, "Bangladeş'ten gelen göçmenler" olarak görülülen ve resmi belgelerde "Bengalli" olarak adlandırılan Arakanlı Müslümanların "yasa ile korunan grup" olduğu sonucuna varıldığı ifade edildi.

Raporda, Myanmar ordusu ve belirli sivillerin (fanatik Budistler), Arakanlı Müslümanlara karşı BM Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde soykırım olarak tanımlanması için belirlenen 5 eylemden 4'ünü işlendiğinin altı çizildi.

Soykırım suçu içeren bu eylemler, "grup üyelerinin öldürülmesi, grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi, grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması ve grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması" şeklinde sıralandı.

İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEDİLER

BM'nin Arakan eyaletine erişim izni olmadığına atıfta bulunulan raporda, "Soykırım niyetine ilişkin doğrudan kanıtlarının nadir olduğu", bununla birlikte elde edilen tüm deliller bir araya geldiğinde "soykırım niyetinin" olduğu sonucuna ulaşılabileceğine dikkat çekildi.

Raporda, "Misyon bu nedenle mantıklı gerekçelerle, soykırım niyetinin çıkmasına izin veren faktörlerin mevcut olduğu sonucuna varmaktadır." değerlendirilmesinde bulunuldu.

Soykırım suçuna bulaşan faillerin tespit edilerek uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğine vurgu yapılan raporda, yetkili bir savcılık organının soruşturma başlatması çağrısı yapıldı.

Raporda, Arakan eyaletinin yanı sıra Kaçin ve Şan eyaletinde insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işlendiğine ve uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiğine vurgu yapıldı.

ARAKANLILARA YÖNELİK ŞİDDET 

Arakanlı Müslüman kadınlara yönelik cinsel şiddetin de detaylı olarak anlatıldığı raporda, 13 ila 25 yaşlarındaki genç kız ve kadınların tecavüze uğradığı, tecavüz edilen bazı erkeklerin de öldürüldüğü belirtildi.

Çocukların da anneleri tecavüze uğrarken öldürüldüğü veya ağır şeklide yaralandığı ifade edildi.

Raporda, kadınların bıçak ve sopa ile tehdit edilerek tecavüze ve toplu tecavüze uğradığı bilgileri de detaylarıyla yer aldı.

Ağustos 2017'den bu yana 10 bin Arakanlı Müslüman'ın öldürüldüğünün ve 725 bininin yerinden edildiğinin ifade edildiği raporda, misyonun 9 kitlesel katliamı belgelediği ve bu katliamlarda yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.

Arakanlı Müslümanların 392 köyünün tamamen veya kısmen yok edildiğine değinilen raporda, 37 bin 700 şahsi mülkün de harap edildiği kaydedildi.

BM'nin dünya genelinde yankı uyandıran raporu, 875 kurban ve görgü tanığının ifadeleri, tekrar analizden geçirilmiş belgeler, videolar, fotoğraflar ve uydu görüntülerine göre hazırlandı.

Misyon, raporun hazırlanması aşamasında Bangladeş, Endonezya, Malezya, Tayland ve İngiltere gibi ülkelere delil toplama amacıyla ziyaretler gerçekleştirdi ve Arakan sorunuyla ilgili 250'yi aşkın kuruluşla istişareler yaptı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.