Antibiyotikte Değil Sağlığınızda Israrcı Olun

Sağlık Bakanı Demircan, "Biz antibiyotiğe karşı değil, antibiyotiğin yanlış kullanılmasına karşıyız. O yüzden kampanya sloganı 'Antibiyotikte değil, sağlığınızda ısrarcı olun' Çünkü antibiyotiği akıllı kullanırsak sağlığımızı korumuş olacağız" dedi.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, bakanlıkta düzenlenen "Akılcı Antibiyotik Kullanımı Bilgilendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, insan hayatının kalitesinin artmasında ve ortalama ömrünün uzamasında antibiyotiklerin çok büyük katkısı olduğunu belirterek, antibiyotiklerin hekim tavsiyesinde kullanılmasını istedi.

Dünyada antibiyotiklerin gereksiz ve yanlış kullanılmasından kaynaklanan küresel bir tehdit oluştuğuna dikkati çeken Demircan, "Amerika'da her yıl 23 bin kişi, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 25 bin hasta dirençli bakteriler ve mikroorganizmalar üzerinden hayatını kaybetmektedir. Dünyada ise bu yılda 700 bin insana ulaşmaktadır. Bu sonuçlara göre, 2050 yılında her yıl 10 milyon insanın antibiyotiğin yanlış kullanılması neticesinde gelişmiş dirençten dolayı hayatını kaybedeceği görülmektedir." ifadesini kullandı.

Demircan, Türkiye'nin antibiyotik tüketiminde dünyada 42 ülke arasında birinci, antibiyotik direnç oranı değerlerine göre ise 22 ülke arasından ikinci olduğunu bildirdi.

 "ANTİBİYOTİKTE DEĞİL, SAĞLIĞINIZDA ISRARCI OLUN"

Antibiyotiklere karşı olmadıklarını, antibiyotiğin sadece ihtiyaç durumunda kullanılması gereken bir silah olduğunu vurgulayan Demircan, "Bu mücadelede kazanılan başarıları yeterli görmüyoruz. Biz antibiyotiğe karşı değil, antibiyotiğin yanlış kullanılmasına karşıyız. O yüzden kampanya sloganını 'Antibiyotikte değil, sağlığınızda ısrarcı olun' diye belirledik. Çünkü antibiyotiği akıllı kullanırsak, sağlığımızı korumuş olacağız." dedi.

Sağlık Bakanı Demircan, kampanyanın ilaç tüketiminde tasarruf etmek için yürütülen bir kampanya olmadığını vurgulayarak, "Gereksiz antibiyotik kullanımı sağlık açısından hayati önem taşımaktadır. Gereksiz reçetesiz kullanılan antibiyotik ilaç değil bir zehirdir." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.